Yunanistan’ın turistik adası Santorini, son dönemde güçlü sarsıntılarla etkilenmeye devam ediyor. Adada yaşayan az sayıdaki kişi, sürekli olağanüstü hal durumunun yarattığı belirsizlikten şikayetçi.
Deprem uzmanları, bölgede büyük bir sarsıntının olasılık dahilinde olduğunu, ancak bunun 1956 yılında meydana gelen büyük depreme benzemeyeceğini öngörüyor.
Patras Üniversitesi Jeoloji Profesörü Avraam Zelilidis, Kiklad Adaları’ndaki sismik hareketliliğin volkanik aktivitelerle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti.
Ta Nea gazetesinin haberine göre, sulardaki sıcaklık artışı, bulanıklık ve volkanik alanlardaki yükselmeler, bölgede deprem riskini artıran faktörler arasında gösteriliyor.
Santorini, İos, Amorgos ve Anafi adaları arasında süregelen sismik dalgalanmalar, Kolumbo su altı yanardağıyla ilgili endişeleri artırıyor.
Zelilidis, yeni bir krater oluşma ihtimali olduğunu belirterek, magma hareketlerinin devam etmesi halinde küçük ölçekli sarsıntıların sürebileceğini söyledi.
Santorini’de son günlerde meydana gelen sürekli sarsıntılar ve gece boyunca duyulan uğultu, ada halkında endişe yarattı.
Bilim insanları, bu sesin su altındaki yanardağ aktivitesiyle ilişkili olabileceğini düşünüyor.
Bölgedeki son depremler, yerel halkın alışık olmadığı derin bir uğultu sesiyle birlikte hissediliyor. Uzmanlara göre bu durum, su altındaki magma hareketlerinden kaynaklanıyor olabilir.
Kaliforniya Üniversitesi’nden Profesör Kostas Synolakis, bölgedeki sarsıntıların volkanik nitelikte olduğunu ve Santorini altında bir magma hareketliliği yaşandığını belirtti.
Uzmanlar, denizin altında kırılan fayların sesinin yüzeye yansıdığını ve bu durumun halk tarafından duyulabildiğini ifade ediyor.
Ada açıklarında yapılan deniz tabanı ölçümleri ve sismik analizler, bilim insanları tarafından yakından takip ediliyor. Santorini’deki volkanik hareketliliğin nasıl gelişeceği ise önümüzdeki haftalarda daha netlik kazanacak.