İstinaf mahkemesinin bozma kararının ardından, Adnan Oktar ve 19 sanık hakkında görülen dava yeniden ele alındı.

Mahkemede, sanıkların savunmaları ve bilirkişi raporları değerlendirildi. Duruşmaya Adnan Oktar ve 14 sanık katılırken, bazı sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Cumhuriyet savcısı tarafından sunulan mütalaada, 2013 yılında Haydarpaşa Limanı’na gelen 21 konteynerle ilgili olarak sahte belgeler düzenlendiği iddiası incelendi.

Ancak yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda, ithal edilen ürünlerin serbest dolaşıma girmesi sürecinde herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediği belirtildi.

Bu nedenle "kaçakçılık" ve "resmi evrakta sahtecilik" suçlarının dosyadan ayrılması talep edildi.

Savunmasını yapan Adnan Oktar, davanın kendisini itibarsızlaştırmak için açıldığını öne sürdü.

Oktar, "Ben 70 yaşındayım, trafik cezam bile yok. Birden bire 30 suç işlemiş biri haline geldim. Bütün bunlar asılsız" dedi.

Mahkeme heyeti, Adnan Oktar ve beraberindeki birçok sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik", "resmi belgeyi bozmak ve yok etmek" ve "kaçakçılık" suçlarından beraat kararı verdi.

Sanık Ayşe Osma’nın "görevi kötüye kullanma" suçundan beraat etmesine karar verilirken, sanık Çağlar Keşkek "kaçakçılık" ve "resmi belgede sahteciliğe yardım" suçlarından, Uğur Şahin ise "kaçakçılık" suçundan beraat etti.

Mahkeme heyeti, "nitelikli dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlarına ilişkin yargılamanın ise ayrı bir dosya kapsamında devam edeceğini duyurdu.

Daha önce görülen "Adnan Oktar suç örgütü" davasında, Adnan Oktar "örgüt yöneticiliği", "cinsel istismar", "eğitim hakkının engellenmesi", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" gibi suçlardan toplam 891 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklarla birlikte toplam ceza 8 bin 658 yıla ulaşmıştı.