Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kayseri 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşuyor.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Gadasını aldıklarım hoş geldiniz. Burası hoşgörünün, uzlaşmanın, farklı kimliklerle güven içinde yan yana yaşamanın şehridir. Kayseri'den birlik, devlet kurucuları, devlet başkanları çıkar. Kayseri'yi anlamak Türkiye'yi anlamaktır.
Mizacı, fıtratı, tabiatı uygun olmayandan beklenen ve arzu edilen neticeyi alamazsın. İş yapmak, hizmet üretmek, memleketine dertlerine derman olmak her kişinin değil, er kişinin işidir. Bunun adresi neredeyse çeyrek asırdır AK Parti ve Cumhur İttifakı'dır.
Maşallah... Muhalefetin artık eğlence malzemesi haline gelen durumunu sizler de takip ediyorsunuz. Ne yöneticilerinde bir ciddiyet ne de olgunluk var. Lakaytlık, ciddiyetsizlik almış başını gidiyor. Siyaset mi yapıyorlar, oyun mu oynuyorlar belli değil.
Hadi ülke ve bölgeye dair meselelerde fikriniz yok, bari komiklik yaparak milleti kendinize güldürmeyin. Bari yüzünü ülkemize çevirmiş milyonlarca dostumuzun, soydaşımızın umudunu kurmayın, gayri ciddi söylemlerinizle Türk siyasetinin kalitesini düşürmeyin. Bari ülkenin meselelerinin çözümüne katkı veremiyorsunuz en azından ittifakımıza ve iktidarımıza gölge etmeyin.
Buradan ana muhalefet partisine şunu tavsiye ediyorum; bölgemizde bunca sorun varken dünyada kritik gelişmelere yaşanıyorken küresel siyasette kartlar yeniden karılırken milletimizin gelecek çeyrek asrı yarım aslı belirlenirken artık komik bile olmayan işlerle uğraşmayı bırakın. Ana muhalefet titre ve kendine gel.
Suriye'de 8 Aralık itibariyle yeni döneme girildi. Ne dediler? Sanki sınır komşumuz değilmiş gibi 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' dediler. Bize getirildikleri eleştirilerin yaptıkları suçlamaların hiçbirini binlerce km öteden gelip Suriye'ye müdahale edenlere demediler. 'ABD'nin, İran'ın Suriye'de ne işi var?' demediler. 'YPG bize mi saldıracak?' dediler. Kim dedi bunu? Ana muhalefet. Biz benzer cümleleri Libya'daki Karabağ'daki kardeşlerimizin yardımına koştuğumuzda da duyduk. Karşımıza dikilenlerin avukatlığını üstlendiler. Daha acısı aynı ilkesiz yaklaşıma Gazze'de yaşanan insanlık trajedisine sesimizi yükselttiğimizde de maruz kaldık. Zalimlerin zehirli diliyle karşı çıktılar.
Muhalefetin aktörleri emperyalistlerin kirli oyunlarında figüran olmayı kendi milletlerinin serdengeçtiliğine maalesef tercih etmiştir. Tarih bizi Suriye konusunda da haklı çıkardı. Baas rejimi birkaç gün içinde yerle yeksan oldu. Zalim Esad arkasına bile bakmadan Suriye'den kaçtı. Şimdi katliamlarda payı olanlar tek tek hesap veriyorlar. Katiller hak ettikleri muameleyi görüyor. Biz de buna gereken her türlü desteği veriyoruz.
Türkiye olarak amacımız Suriye'deki tüm terör örgütlülerinin tasfiye edilmesini sağlamak. Böylece kendi güvenliğimizi garanti altına alacağız. Suriye'de teröristler faaliyet gösterdikçe kendimizi tamamen emniyette hissedemeyiz. Yakın geçmişte DEAŞ tiyatrosuyla Suriye'yi ve bölgemizi cehenneme çevirenler yine aynı tezgahı kurma peşindeyse bu defa başaramayacaklar. Ülke topraklarının 3'te 1'ini ve doğal kaynakların önemli kısmını işgal altında tutan YPG terör örgütü, Suriye'nin güvenlik ve huzuru önündeki en büyük engeldir. Bu terör örgütü üzerinden bölgemizde tasarlanan senaryoların geçerliliği kalmamıştır. Bu örgütün de çöpe atılması yakındır.
Bir başka gerçek de şudur. Ortadoğu'ya bataklık diyen çapsızları mahcup edecek şekilde bölgemizi medeniyetin merkezi haline getirecek atılımların öncülüğünü biz yapıyoruz.