MEB’e ayrılan 2025 bütçesine yönelik olarak Eğitimci Yazar Şahin Aybek ve Prof. Dr. Kasım Karakütük, TV Nota’ya özel olarak değerlendirme yaptı.
“2025 EĞİTİM BÜTÇESİ YETERSİZ KALACAK”
Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) ayrılan 2025 bütçesi 1 trilyon 452 milyar TL olarak açıklandı. Eğitime ayrılan bütçenin eğitim sorunlarına çözüm noktasında yetersiz kaldığı görüşleri ise eğitim camiasında gündeme geldi. Eğitimciler bütçenin eğitimde oluşan ya da oluşabilecek sorunları giderme noktasında yetersiz kaldığı kanaatinde.
“BÜTÇE ENFLASYONUN ALTINDA”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Kasım Karakütük, şunları kaydetti:
“Eğitime ayrılacak bütçe içinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi dışında kalan tutarın Yükseköğretim Kurulu, devlet üniversiteleri ve Yükseköğretim Kalite Kurulunun bütçeleri olduğu düşünülürse bunun önceki yıla göre rakamsal olarak artmış olduğu görülmekle birlikte, artışın resmi enflasyon oranının altında kalması yükseköğretimdeki finansal ve eğitim sorunlarının süreceği, araştırmaya ayrılacak payın artırılamayacağı izlenimi edinilmektedir.”
"İLK HAMLE EĞİTİMDE TASARRUF OLMAMALI"
Ekonomik sıkıntıların sonucunda yapılacak ilk hamlenin eğitimden tasarruf etmek olmaması gerektiğine dikkat çekerken “Eğitim tasarruf edilecek bir alan değildir.” diyerek bütçe yetersizliğini vurguladı. Karakütük, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini daha ileri götürmek, gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmek için çocuklarımıza-gençlerimize nitelikli bir eğitim vermek, Anayasa ve eğitim yasalarıyla Devlete verilmiş bir görevdir. Aynı durum kamu örgütlerindeki hizmet içi eğitim etkinlikleri için de geçerlidir; bu alanda da bütçe sınırlamalarına gidilmemesi, kamu hizmetlerinin daha nitelikli olarak sunulması anlamına gelmektedir.” sözlerini ekledi.
“EĞİTİMDE TASARRUF OLAMAZ”
Eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği konusuna bir değerlendirme de Eğitimci Yazar Şahin Aybek yaptı. Konunun yalnızca eğitim bütçesinin artırılması değil, bütçenin nasıl ve hangi önceliklerle kullanılacağının belirlenmesi olduğunu altını çizdi. Aybek, “Bakın hep eğitimde adalet ve eşitlikten bahsederiz. Çözüm adil ve eşit bir eğitim sistemidir. Herkesin eğitimden eşit bir şekilde yararlanabildiği, sosyal sınıflar arası ayrımın olmadığı; eşitlik ve adalet merkezli bir eğitim. Bunun içinde demokratik, adil, hesap verebilir, verimli bir eğitim finansmanı oluşturmalıyız. Demokratikleştirilmesi gereken eğitim finansmanında, mesele sadece eğitim bütçesinin artması değildir, bütçenin nasıl ve hangi önceliklerle kullanılacağıdır da.” cümleleriyle destekledi.
