15 yaşından beri pek çok kurumda aşçılık mesleğini icra eden Şef Ünal Yalçınkaya; israf bilincinin ailede başladığını, bugün kurumlarda meydana gelen israfın önüne geçilmesinin temelini oluşturan adımların aile içinde verilen eğitimle atıldığını belirtti.
34 yıllık aşçı olan ve bir süredir günlük yaklaşık 10 bin 500 kişiye yemek çıkarılan bir kurumda çalışan Yalçınkaya, her gün neredeyse 500 kişilik yemeğin çöpe dökülmesi mecburiyetinin doğduğunu söyledi.
“BİREYSEL ÇABALAR YETERLİ OLMUYOR”
Yalçınkaya, “Disiplinli, prensipli, paylaşımlı şekilde çalışıldığına elbette bu oranlar ortaya çıkmaz fakat bu ne yazık ki büyük yerlerde pek mümkün kılınamıyor” diyerek sözlerine şunları ekledi: “Bizler mutfak çalışanları olarak bireyselde ne kadar dikkatli davranmaya özen göstersek de iş bizimle bitmiyor. Kurum müdürlerine iletilen ve uyma zorunluluğu şart koşulan yönetmeliklerden dolayı sistemli gidişat sağlanamıyor ve aksaklıklar meydana geliyor. Ayrıca 10 bin 500 kişilik yemek çıksa dahi her gün o kadar kişi yemek yemiyor. Kaç kişinin o gün içinde beslenme ihtiyacını kurumda karşılamadığının takibi de yapılamadığından dolayı israf kaçınılmaz oluyor. Oysaki çöpe dökülen o yemeklerle bir Türkiye daha beslenir”
“İNSANLAR İKİ GÜN ÜST ÜSTE AYNI YEMEĞİ GÖRDÜĞÜNDE BURUN KIVIRIYOR”
Kurumlarda günlük olarak çıkacak yemeklerin önceden belirlendiğini, o listelere uyulması gerektiği ve dışına çıkılamadığını anlatan Yalçınkaya, “Bu israflara önlem alınamaz diye bir şey yok fakat bazı kesimler lüksün de lüksünü talep ediyor. İki gün üst üste aynı yemeğin çıktığı görenler arasında burun kıvıranlar oluyor” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR”
Şef Yalçınkaya, “Bugün bunca israfı problem olarak görmeyen ve umursamayan zihniyetler de bir zamanlar çocuktu” diyerek ebeveynler tarafından konunun üzerine eğilinmesinin elzem olduğunu, bugünün çocuklarının da ilerleyen yaşlarında başka çocuklar yetiştireceğini, ailede sağlam temeller atılmasıyla süreç içerisinde israfa karşı gerçek ve köklü bir önlem alınmış olacağını söyleyip “Eğitim ailede başlar” diye kaydetti.
Yalçınkaya, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Milli servete verilen zararın önüne geçebilmek, ülke ekonomisine destek olmak, israfa karşı farkındalık oluşturarak ortak bilinç sağlamak, elimizden geldiğince sesimizi çıkarmak ve ulaşabildiğimiz kadar insana ulaşmak vatandaşlık görevimizdir.”
