DİSK, “Gelirde, vergide, ülkede adalet” talebiyle bölgesel mitingin ikincisini İzmir’de gerçekleştirdi. Mitingde konuşan DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, iktidarın açıkladığı Orta Vadeli Program’ın sermayenin isteklerine yanıt verdiğini, işçilerin haklarını ellerinden almayı amaçladığını belirterek “Bir adım geri atmak yok. Kazanılmış haklarımıza uzanan elleri kırmaya söz veriyoruz. Kavgaysa kavga. Hodri meydan diyoruz” dedi.
DİSK, “Gelirde, vergide, ülkede adalet” mitinginin ikincisini bugün İzmir’de yaptı. İzmir Montrö Meydanı’ndan yürüyüşle başlayan miting, Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Mitinge, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, eski CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ile çevre iller de dahil olmak üzere çok sayıda sendika ve siyasi parti mensubu katıldı.
Yaklaşık 8 bin kişinin katıldığı yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yapıldı. DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Yoksuldan alıp zengine veren bu düzenden hesap sormak için yan yanayız. Bizleri açlık sınırının altındaki bir asgari ücrete mahkum edenlerden, milyonlarca emekliyi 12 bin 500 liraya mahkum edenlerden hesap sormak için bir aradayız. Bizleri asgari bir yaşama mahkum edenlerden hesap sormak için bir aradayız. Kıdem tazminatı başta olmak üzere kazanılmış haklarımıza göz dikenlere ‘Dur’ demek için bir aradayız. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında evine ekmek götüremeyenler, çocuğunu okula gönderemeyenler, çocuğunu okula gönderse bile beslenme çantasına bir lokma ekmek koymakta zorlananlarla, işsizlikle gelecekleri karartılan gençlerimizle, ışıltılı plazalarda sönük maaşlarla çalışanlar olarak bir aradayız. Bu düzenden rahatsızlığı olan, bu düzeni değiştirmek isteyen herkes bu meydandayız, bu meydanı görsünler. Ankara’da, saraylarda oturanlar, her gün ekmeğimize göz dikenler İzmir’deki bu meydanı görsün.”
Milyonlarca vatandaşın yaşadığı yoksulluğu iktidarın bilinçli tercihi olduğunu belirten Çerkezoğlu, şunları kaydetti:
“Bu yaşadığımız tablo bir tesadüf değil. İşsizliğin, yoksulluğun, açlığın, hayat pahalılığının nedeni 22 yıldır ülkeyi yöneten AKP’nin tercihleridir. Yaşadığımız bu kara tablonun müsebbibi AKP iktidarının sınıfsal ve siyasal tercihleridir. Beceriksizlik falan değil, sık sık değiştirdikleri maliye bakanlarının, bürokratların beceriksizlikleri değil, bile isteye bu politikaları hayata geçiriyorlar. DİSK olarak yıllardır bu alanlardayız. Vergide adalet, ülkede adalet diyoruz. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri alan adaletsiz vergi sistemini değiştirmek için mücadele ediyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alnının adil bir vergi sistemi için mücadele ediyoruz. Gelirde, vergide, ülkede adalet istiyoruz.”
Geçen günlerde açıklanan Orta Vadeli Programı da eleştiren Çerkezoğlu, kazanılmış haklarını bırakmayacaklarını ifade ederek şöyle konuştu:
“Onlar ne yapıyor? İktidarın bütün politikalarına bakıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Orta Vadeli Programı açıkladılar. Daha düşük büyüme ve daha yüksek enflasyon var. Daha fazla işsizlik daha fazla yoksulluk var. Bir de tutturmuşlar ‘enflasyonun nedeni ücretler’ diye. Koca bir yalan. Enflasyonun nedeni şirketlerin aşırı karı ve dolarizasyon. Bu ülkede gelirde ve vergide adalet sağlanmadan toplumsal barış olmaz. Orta vadeli programda kullan at işçiliği var, sosyal güvenliğe ayrılan payın daha da kısılması var. Emekli olmak zorlaşacak, staj ve çıraklık mağdurlarının mağduriyeti devam edecek. Emeklilik sistemindeki bu adaletsizlikleri ortadan kaldırın. Orta vadeli ekonomi programında bir tuzak var: Tamamlayıcı emeklilik sistemini yeniden önümüze koyuyorlar. Bu tuzağı biz tanıyoruz. Daha önce de yapmaya çalışmışlardı. Yapmak istedikleri kıdem tazminatımız, son kalemizi elimizden almak. Buradan sesleniyoruz. Daha önce de niyetlendiniz. Ama kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, budamaya yönelik her girişiminiz DİSK’in duvarlarına çarpıp geri döndü. Çok bakanlar, başbakanlar gördük. Onların hepsi gitti ama biz buradayız buradan uyarıyoruz. Ölmek var, dönmek yok.”
Açıklanan programın sermayenin isteklerine yanıt verdiğini ve işçilerin haklarını ellerinden almayı amaçladığının altını çizen Çerkezoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Orta Vadeli Program’da tasarruf tedbirleri, kazanılmış haklarımızın elimizden alınması var. Belediyelerin, belediye şirketlerin SGK borçları üzerinden haciz getirmeye varan niyetleri var. Bütün bu girişimlerinizin karşısında DİSK olarak alanlarda dimdik durmaya devam edeceğiz. Bunları kim istiyor? Kim talep ediyor hükümetten? Hayır. Bütün bunlar, iktidarın bütün politikaları sermayenin talepleri. Çünkü sermaye doymuyor. Aşırı kara doymuyor. Sınırsız sömürüye soymuyor. Geçtiğimiz günlerde sermaye sözcüleri taleplerini tek tek sıraladı. Hedeflerinde kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, sendikal tazminat, işten çıkarma tazminatı var. İstiyorlar ki istedikleri zaman işten çıkarsınlar, bir kuruş ödemesinler. Kullan at işçi istiyorlar. İşçi alacakları için dava bile açmasın diyorlar. Böyle bir azgın sömürüyü dillendiriyorlar. 85 milyon çalışacak, üretecek onları zengin edecek ve bu düzen böyle devam edecek işitiyor. Ülkeyi yöneten iktidar da bu politikaları hayata geçiriyor. İzmir’den sesleniyoruz. Bir adım geri atmak yok. Kazanılmış haklarımıza uzanan elleri kırmaya söz veriyoruz. Kavgaysa kavga! Hodri meydan diyoruz.”
Gelirde, vergide ve ülkede adalet taleplerini bir kez daha tekrarlayan Çerkezoğlu, şunları söyledi:
“Yapılması gerekenler açık ve net. Ülkede gelirde adaleti sağlamak için bütün ücretlerin insanca yaşayacak düzeye yükselmesini istiyoruz. En düşük emekli aylığının en az asgari ücret düzeyine yükselmesini istiyoruz. Bir çıkıyor ülkenin maliye bakanı ‘Vergide adaleti sağlayacağız’ diyor. Vergide adaleti sağlamak, biraz daha fazla vergi toplamak istiyorsanız etrafınıza bakın. KKM’den milyonlar kazananlara, işçileri sigortasız, kayıt ışı çalıştıranlara bakın. Çekin elinizi cebimizden ve soframızdan. Vergide adaleti mutlaka kazanacağız. Sendikalaşmanın ve sendikal hakların kullanılmasını istiyoruz. Greve çıkma hakkımızı istiyoruz. Bu ülkede gelirde ve vergide adalet istiyoruz. Hepsinden önemlisi ülkede adalet istiyoruz. Çünkü eğer bir ülkede adalet yoksa ekmek de yoktur. Demokrasi de barış da yoktur. Son sözümüz de şu olsun… Bu meydan emeğin meydanı, demokrasinin, umudun meydanı. Umudu hep birlikte büyüteceğiz. Emek kazanacak, adalet kazanacak, demokrasi kazanacak.”
