Hatay'da Rezerv alanı statüsünü dahil edilen depremzedelerden TOKİ kurasında konut çıkanlara iki seçenek sunuldu. TOKİ konutları yerine rezerv alanına dahil edilen konutları tercih eden yurttaşlara AFAD tarafından ''feragatname'' imzalatıldı. ''Feragatnamede'' yer alan ''Bundan sonra çekilecek olan herhangi bir kura işlemine katılmak istemediğimi beyan ederim" ifadesini CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Kara, “Rezerv olan sınırları belirginleştikten sonra iş içinden çıkılmaz bir hal alınca, mükerrer bir iş yapmayalım diyerek feragat taahhüdü almaya başlamışlardır” derken, Hatay'da depremzedelerin avukatlığını yapan Ecevit Alkan, “TOKİ, hak sahiplerine yeteri kadar konut üretemedi. Bu nedenle insanları rezerv alana yönlenmelerini sağlıyor” dedi.
Hatay'da rezerv alanı sınırlarının belirginleşmesinin ardından rezerv alanı statüsünü dahil edilen depremzedelerden TOKİ kurasında konut çıkanlara iki seçenek sunuldu. TOKİ konutları yerine rezerv alanına dahil edilen konutları tercih eden yurttaşlara AFAD tarafından ''feragatname'' imzalatıldı.
AFAD tarafından depremzedelerin imzalaması talebiyle iletilen ''feragatnamede'' şu ifadeler yer aldı:
''06 Şubat 2023 Tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle 7269 sayılı kanun ve ilgili tüm maddeleri gereği hak sahipliği bulunduğum TOKİ veya AFAD tarafından deprem nedeniyle yapılmış bulunan ve 03 Şubat 2024 tarihinde kurası çekilen ve adıma kurada isabet eden hak sahipliğinden ve konut edinme hakkımdan ve kurada çıkan konuttan kayıtsız şartsız ve bedelsiz olarak feragat ettiğimi ve bundan sonra çekilecek olan herhangi bir kura işlemine katılmak istemediğimi, TOKİ ve AFAD tarafından bu deprem ile ilgili olarak Rezerv alanı sözleşmeleri tarafıma rezerv alanı hakkımı kullanmak istediğimi ve tarafımıza çıkacak rezerve alanı hakkımı kullanmak istediğimi kabul ve beyan ederim.''
''Feragatnamede'' yer alan ''Bundan sonra çekilecek olan herhangi bir kura işlemine katılmak istemediğimi beyan ederim" ifadesini CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
''Rezerv alanla ilgili net bir yönetmelik olmaması nedeniyle bu tarz durumlar yaşanıyor"
Kara, TOKİ kuralarına katılan yurttaşlara, rezerv alanı sınırları belirginleştikten sonra rezerv alanı statüsüne dahil edildikleri için TOKİ hakkından vazgeçilmesine ilişkin ''feragatname'' imzalatıldığını kaydetti. Rezerv alanla ilgili net bir genel ve yönetmelik olmaması nedeniyle bu tarz durumların yaşandığını ifade eden Kara, ''7269 ve 6306 sayılı yasadan kaynaklı belirsizlikle yönetilen süreç bugün de buna sebebiyet vermiş oldu'' dedi. ''İmzatılan feragatname konutlar üzerindeki hak sahipliğinden kayıtsız şartsız feragati'' öngördüğünü kaydeden Kara, şunları söyledi:
''18 ayın sonunda, Hataylı depremzede yurttaşlarımızın karşı karşıya olduğu en büyük sorun hala barınma problemidir. TOKİ kuralarına katılan yurttaşlarımıza, sonrasında rezerv alan statüsüne dahil edildikleri için TOKİ hakkından vazgeçilmesine dair tebligat imzalattırılıyor.
7269 sayılı Afet Kanunu'nu ilgili maddeleri gereğince hak sahibi oldukları; TOKİ veya AFAD tarafından deprem sebebiyle yapılmış bulunan ve 03/02/2024 tarihinde kurası çekilen konutlar üzerindeki hak sahipliklerinden kayıtsız şartsız ve bedelsiz olarak feragat ettiriliyorlar.
Zaten karmaşık olan sorunlara bir yenisi daha eklenmiş oluyor. Depremde, kanunda geçen ifadeyle, iştirak veya müşterek mülk halinde konutları yıkılan veyahut ağır hasar alan yurttaşlarımızın hepsine iktidarın bir konut yapma yükümlülüğü bulunuyor. Rezerv alanla ilgili net bir bilgi, genelge veya yönetmelik olmaması; rezerv alan sınırlarının sürekli yeniden çizilmesi bu süreçte yaşanan mağduriyetlerin asıl sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
Şimdi burada da tüm hak sahibi olan yurttaşlar toplu konut kuralarına dahil edilmiş, ancak rezerv olan sınırları belirginleştikten sonra iş içinden çıkılmaz bir hal alınca, mükerrer bir iş yapmayalım diyerek feragat taahhüdü almaya başlamışlardır.”
"İNSANLARI HAK SAHİPLİĞİNDEN VAZGEÇİRİYORLAR"
Hatay'da depremzedelerin avukatılğın yapan Ecevit Alkan, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, ''TOKİ, hak sahiplerine yeteri kadar konut üretemedi. Bu nedenle insanların rezerv alana yönlenmesini sağlıyor” dedi. Devletin Hatay’daki ev sahiplerine 150 bin konut borcu olduğunu söyleyen Alkan, “Hak sahipliği hukuksal bir statüdür. Hak sahibi olanlara devletin konut yaparak teslim etmesi gerekiyor. Hak sahipliğinin özü budur" ifadelerini kullanarak, şöyle konuştu:
“TOKİ, hak sahiplerine yeteri kadar konut üretemedi. Üstelik birçok yeri de rezerv yapı alanı ilan etti. Bu nedenle hak sahipliğinden insanları vazgeçirmeleri yönünde teşvik edip onları rezerv alana yönlenmelerini sağlamak için bir hile yapıyorlar. Kanuna karşı hile yapılıyor. İnsanlara ölümü gösterip sıtmaya razı göstermeye çalışıyorlar.
Hak sahipliğinden bir kere vaz geçtikten sonra bir daha tekrar hak sahibi olamıyorsunuz. Hak sahipliği hukuksal bir statüdür. Hak sahibi olanlara devletin konut yaparak teslim etmesi gerekiyor, hak sahipliğinin özü budur. Bu yükümlülükten kurtulmak için insanlara ‘biz hak sahibi olmak istemiyoruz’ demeye teşvik ediliyor. Yerinde dönüşüm ya da rezerv alanını sizi dahil edeceğiz diyerek halbuki bu devletin kanundan kaynaklanan borcudur.
Devletin, Hatay’daki hak sahiplerine 150 bin konut borcu var. Bu insanları ikna edip feragat ettirirse bu sayı düşecektir. Hak sahiplerinin ne kadar sayısını düşürebilirlerse o kadar fazla propaganda yapabilecekler.''
Konu hakkında ANKA Haber Ajansı’na konuşan bir TOKİ yetkilisi, ''Konu bizimle ilgili değil. Biz konutu inşa edip teslim ediyoruz. Sözleşme kısmıyla AFAD ilgileniyor” dedi.