Ankara Nallıhan'da 500 işçinin yer altında, yüzlerce işçinin ise yer üstünde başlattığı eylem, varlık satışı kararına karşı devam ediyor. Yetkililerin geri adım atmaması nedeniyle işçilerin direnişi sürerken, depremzedeler de madencilere destek açıklamaları yaptı. Depremde maden işçileri tarafından enkazdan kurtarılan vatandaşlar, madencilerin mağdur edilmemesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Gece saatlerinde maden ocağı önünde yakılan ateşte ısınan 23 yıllık madenci Hasan Yiğit yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"Devletin olan bir işletme. Devletin olan bir santral. Biz burada varlık satışına karşıyız. Vatan toprak satışı oluyor burada. Biz aynı zamanda burada kamuya ait olan bir işletmenin kamuda kalmasının mücadelesini veriyoruz. Amacımız varlık satışının olmaması. Varlık satışında işçiyle alakalı hiçbir maddenin olmadığı bu satış sözleşmesinde işçiden yana hiçbir maddenin olmadığı söyleniyor. Tamamen karanlık, önümüz karanlık geleceğimiz karanlık. Şimdi bir yanda ekmeğimiz gidiyor. Bir yanda da dört ay gibi kısa bir zaman sonra lojmanlar boşaltılacak deniliyor. Bunu biz nasıl bir kabullenebiliriz? Gece geç saatlerde evimize kısa bir süreliğine gidiyoruz. Sabah yine buraya geliyoruz. İnanın üç gündür ailemizi, çoluğumuz çocuğu görmüyoruz. Burası devlet hazinesine bir katkıda bulunuyorsa biz devlet büyüklerimizden buranın varlık satışını devlet hazinesi için, gelecek için, düşünmelerini tekrar gözden geçirmelerini isteyebiliriz."
"KAMU MALLARINA SAHİP ÇIKMAK İSTİYORUZ"
28 yıldır maden ocaklarında çalışan Turgay Sayar da varlık şatışına karşı olduklarını aktardı:
"Bizler bu madenciler olarak bu ülkede göz bebeği olan ülke yer altı kaynaklarını güzel değerlendirerek ülkemizin ekonomisine katkı sağlayan kişiler olarak ülkenin deprem felaketlerine, sel felaketlerine kadar bütün felaketlerde yer almış olan ülkenin can damarı olan madencilerimizin bu şekilde bir varlık satışıyla mağdur edilmesini istemiyoruz. Aslında bu bizim ulusal meselemiz. Kamu mallarına sahip çıkmak istiyoruz. Halkımızdan da, sivil toplum örgütlerinden de bizlere daha çok destek vererek bu toplumsal olayımıza istek vermesini bekliyoruz. Onlarla birlikte daha da güç kazanıp yani bizi daha iyi anlayacak bir güce sahip olmak niyetimiz o."
DEPREMZEDELER DESTEK İÇİN GELDİ
6 Şubat depremlerinde madenciler tarafından enkazdan çocuğu ile birlikte kurtarılan Ayfer Komşu işçilere destek mesajı vererek şunları kaydetti:
"Biz asrın felaketi olan 6 Şubat depremine Adıyaman, Gökkuşağı sitesinde yakalandık. O depremde hem eşimi hem de eşimin annesini kaybettik. Ben ve oğlum depremden 105 saat sonra yaralı olarak kurtarıldık. Kurtarılmamız tamamen madenci kardeşlerim sayesinde. Madenci kardeşlerimin azim ve kararlılığı olmasaydı biz o cehennemden asla çıkamazdık. Hem depremde hem de depremden sonra bize maddi ve manevi her türlü destekte bulundular. Onların bu haklı davasında biz her zaman onların yanındayız."
Madenciler tarafından kurtarılan Hümeyra Koç ve annesi Rabia Filiz, madencilere destek veren depremzedeler arasında yer aldılar:
"Biz Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde 48 saat boyunca enkaz altında kaldık. Bu kırk sekiz saatin sonunda madencilerden oluşan bir ekip Ankara'dan gelen bir ekip bizi kurtarmak için çok ciddi çalışmalarda bulundular. Beni, annemi 48 saatin sonunda enkaz altından çıkarmayı başardılar. Kendi çocuklarını, kendi hayatlarını bir kenara koyup bizim hayatlarımızı kurtarabilmek için onu yaptılar. Ve bu insanların tüm mesleki haklarının çok çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz sadece bir gün öyle bir karanlıkta kaldık. Ama onlar neredeyse her gün madende böyle karanlıklarla karşılaşıyorlar ve her türlü güvenlik iş haklarının mesleki haklarının ellerinde bulunması çok çok önemli. Madencilere çok değer veriyoruz. Onlar bizim hayatımızı kurtardı. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. Umarım başarıya ulaşırsınız."