Torba yasa içinde yer alan düzenleme, DDK’ya her kademedeki kamu görevlisini görevden uzaklaştırma yetkisi veriyor. Ana muhalefet partisi CHP, bu yetkinin keyfi uygulamalara yol açabileceği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) iptal ve yürürlüğün durdurulması talebiyle başvurmaya hazırlanıyor.

YASA NE DİYOR?

TBMM’de kabul edilen düzenlemeye göre, DDK üyeleri ve denetçileri, belirli koşullarda kamu görevlilerini görevden uzaklaştırabilecek. Yasa kapsamında görevden uzaklaştırma kararı verilebilecek durumlar şunlar:

  • Denetimi güçleştiren veya engelleyen davranışlarda bulunmak,
  • Görevde kalması halinde kamu zararını artıracağı tespit edilmek,
  • Suç delillerini karartma ihtimali bulunmak,
  • Kamu hizmetinin gereklilikleri açısından görevde kalması sakıncalı olmak.

Yasa, görevden uzaklaştırma kararının gerekçeli olarak ilgili makamlara bildirilmesini de öngörüyor.

DDK DÜZENLEMESİ NEDEN GÜNDEMDE?
Başkanlık sistemine geçilmesinin ardından 15 Temmuz 2018'de çıkarılan 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK), DDK'ya kamu görevlilerini görevden uzaklaştırma yetkisi vermişti. Ancak Anayasa Mahkemesi (AYM), bu yetkinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle ilgili düzenlemeyi iptal etmişti.

Bunun üzerine AKP, 10 Ocak’ta sunduğu torba yasa teklifine DDK yetkilerini içeren yeni bir düzenleme ekledi. AKP, düzenlemenin AYM’nin iptal gerekçesine uyum sağlamak amacıyla hazırlandığını savundu.

MUHALEFETTEN İTİRAZ: “YARGI DEVRE DIŞI BIRAKILIYOR"

Muhalefet partileri, DDK’nın genişletilen yetkilerinin kamu görevlileri üzerinde keyfi bir baskı oluşturabileceğini savunuyor. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “İçişleri Bakanlığı’nın zaten belediyelere kayyum atama ve görevden uzaklaştırma yetkisi var. Ancak DDK’nın yetkisiyle yargı tamamen devre dışı bırakılıyor” dedi.

Özellikle belediye başkanlarının “kamu görevlisi” statüsünde olması nedeniyle, DDK’nın bu yetkiyi seçilmişler üzerinde de kullanabileceği öne sürülüyor.

BELEDİYE BAŞKANLARI GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILABİLİR Mİ?

Hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen, düzenlemenin “görevden uzaklaştırılanın atamaya yetkili amirine bildirilmesi” maddesine dikkat çekerek, “Bu ifade, seçilmiş belediye başkanlarını değil, atamayla görev yapan kamu görevlilerini kapsıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ancak CHP’li Günaydın farklı bir görüş ortaya koyarak, “Yasanın içinde ‘kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen’ ifadesi yer alıyor. Bu madde belediye başkanlarını da kapsayabilir” dedi.

MUHALEFET DÜZENLEMEYİ ENGELLEYEBİLİR MİYDİ?

Torba yasa, AKP ve MHP oylarıyla TBMM’de kabul edildi. Oylamada 236 milletvekili kabul oyu kullanırken, 69 muhalefet milletvekili ret oyu verdi.

Sosyal medyada, muhalefetin oylamaya yeterince katılmadığına dair eleştiriler yapıldı. Ancak muhalefet, sayısal olarak düzenlemeyi engelleme güçleri olmadığını savundu. Günaydın, “CHP tüm milletvekilleriyle katılsa bile Cumhur İttifakı’nın 300’ün üzerinde sandalyesi var. Ancak etki ajanlığı düzenlemesini geri çektirmeyi başardık. Bu tür değişiklikleri yalnızca sayısal üstünlükle değil, muhalefet baskısıyla geri çektirebiliriz” dedi.

AKP DÜZENLEMEYİ NASIL SAVUNUYOR?

AKP, DDK’nın bu yetkileri kullanmasının kamu düzeninin korunması açısından gerekli olduğunu savunuyor. BBC Türkçe’ye konuşan AKP kaynakları, “İçişleri Bakanlığı da benzer bir yetkiye sahip. Kamu zararına neden olan, denetimi engelleyen veya suç delillerini karartan kişilerin görevde kalmasını mı savunuyorlar?” diye sordu.

AKP'li yetkililer, Cumhurbaşkanı’nın DDK’yı yalnızca olağanüstü durumlarda devreye soktuğunu belirterek, “Görevden uzaklaştırma geçici bir tedbirdir, kesin bir yargı hükmü değildir” açıklamasını yaptı.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından CHP, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor. Muhalefet, iptal talebinin en kısa sürede yapılacağını ve düzenlemenin yürürlüğünün durdurulmasını talep edeceklerini belirtti.

Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar, DDK’nın genişleyen yetkilerinin geleceği açısından belirleyici olacak.

Kaynak: Haber Merkezi