HDP’nin eski Eş Genel Başkanı ve Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıya ilişkin bir yazı kaleme aldı. Demirtaş, Gazete Duvar’da yayımlanan yazısında, sürecin önemine vurgu yaparak barış ve siyasi mücadele vurgusunda bulundu.
"YENİ ARAYIŞ MEYVESİNİ VERDİ"
Demirtaş, yazısında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’ın merkezinde olduğu sürece dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
"Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’ın merkezinde oldukları yeni arayış, Ramazan ayına girerken ilk meyvesini verdi. Her biri, temsil ettikleri kesimlerin en güçlü isimleri olan bu liderlere çok güvenen de var, güvenmeyip kaygı duyanlar da. Elbette her iki kesimin de haklı gerekçeleri var, bunu kimse inkar edemez. Zaten barışın zorluğu tam da bu noktadadır; kalıcı barışa ancak toplumun çoğunluğunun güven duyacağı, inanacağı ve yürekten destekleyeceği bir süreçle ulaşılabilir."
YAPILAN ÇAĞRIYI AÇIKLADI
Selahattin Demirtaş, barış sürecine dair yapılan çağrıyı şu sözlerle açıkladı:
"Savaş, silah, şiddet, terör, kan, gözyaşı, ölüm ve yıkım bitsin isteniyor kardeşlerim, hepsi bu kadar. BİTSİN İSTENİYOR! Tabii gerekli tüm hukuki ve siyasi alt yapının TBMM zemininde oluşturulması kaydıyla."
"Bu benim için yeterli değil” diyenlere şunları söyleyeyim: Değerli kardeşim, silahı ellerinde tutanlar artık savaşı bitirmeye karar veriyorsa sen bunun tam olarak neyinden rahatsız oluyorsun?"
"Yola siyasi, sivil mücadeleyle devam edilecekse kendine güvenmiyor musun? PKK veya devletin silahına güvenerek siyaset yapıyorsan elbette savaşın bitmesinden tedirgin olursun. Fakat her savaşın bir sonu vardır, kendini buna hazırlayarak barışı desteklemen en ahlaki, en doğru olanıdır."
"Ben Kürt’üm, benim haklarım ne olacak?” diyorsan önce kendine güveneceksin. Deneyimlerine, birikimlerine, örgütlü ve politik halkına güveneceksin. Siyasi mücadele yolunun bir teslimiyet, yenilgi, kayıp olmadığını anlayarak inanarak yola devam edeceksin."
"BARIŞTAN KORKMA KARDEŞİM"
Demirtaş, savaşın sona erdirilmesi gerektiğini ve barışın sağlanmasının önemini şu sözlerle vurguladı:
"Barıştan, barışmaktan korkma kardeşim. Türk, Kürt el ele vermekten, Türkiye’yi büyütmekten korkma. Bölgeyi barışa taşıyacak her adımı desteklemekten korkma. Korkma ki bu defa silahları susturup siyaseti konuşturabilelim."
"Siyasi mücadeleyle de yoksulluğu, işsizliği, açlığı, adaletsizliği ve eşitsizliği hep birlikte yenelim. Savaşa harcanan milyarlarca doların doğrudan halka harcanmasını sağlayalım. Barışın aynı zamanda ekmek, aş, iş olduğunu unutmayalım."
"NÖBETTEKİ DE, KANDİL’DEKİ DE ÖLMESİN"
Demirtaş, savaşın iki tarafında da yer alan insanların ölmesini istemediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Ben, Gabar’da nöbetteki asker kardeşimin de Kandil’deki öz kardeşimin de ölmesini istemiyorum. İkisi de birbirine kurşun atmayı bıraksınlar. Önce bin yılın hatırıyla doya doya Türk, Kürt birbirimize sarılalım, sonrası siyasi mücadelenin, siyasetçilerin işidir, bizim işimizdir."
"Bu Ramazan ayı artık kalıcı barış, kardeşlik ve huzur getirsin. Bunun için hepimiz barışın yanında olalım. Ben barışın yanındayım, başarana kadar."
Selahattin Demirtaş’ın açıklamaları, barış sürecine dair farklı kesimlerden gelen tepkilere karşı bir yanıt niteliği taşırken, sürecin siyasi arenada nasıl şekilleneceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.