Tülay Hatimoğulları, baskı politikalarının sermayeye kadar uzandığını belirterek, iktidarın kayyum uygulamalarında ısrar ettiğini, sendika başkanlarını tutukladığını ve muhalif kesimlere baskı yaptığını ifade etti.
"Bugün TÜSİAD Başkanına karşı başlatılan soruşturma ile baskıcı rejimin sermayeye kadar dayandığına tanıklık ediyoruz. İktidar, sendika başkanlarını tutukluyor, gazetecileri, sanatçıları, barış mücadelesi yürütenleri gözaltına alıyor ve hapishanelerde alıkoyuyor. Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü herkes içindir. 'Kayyum doğru değil' diyenler için de hak mücadelemizi sürdüreceğiz. Soruşturmalarla, korku siyaseti ile yol alınamaz. Bu akıl tutulmasından vazgeçin" dedi.
"TÜRKİYE'Yİ DAHA FAZLA KARANLIĞA SÜRÜKLEMEYİN"
Tuncer Bakırhan ise yaşananları demokrasiye, hukuka ve düşünce özgürlüğüne açık bir müdahale olarak değerlendirdi.
"TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’a yönelik gözaltılar, ifade özgürlüğüne verilmiş bir gözdağıdır. Demokrasiye ve hukuka açık bir müdahaledir. İktidara soruyoruz: Herkes sussun, sadece siz mi konuşun? Beğenmediğiniz her fikri söyleyenin kapısına polis mi dayanacak? Sivil toplum örgütleri ve iş dünyası susturulacak mı? Bu yanlıştan dönün, hukuku çiğnemekten vazgeçin. Türkiye’yi daha fazla karanlığa sürüklemeyin" ifadelerini kullandı.
DEM Parti liderleri, soruşturmaların hukuk dışı olduğunu belirterek, iktidara baskı politikalarından vazgeçme çağrısında bulundu.
