Davanın bilirkişiye gitmesi, çözülmesi gereken herhangi bir konuda uzman görüşe ihtiyaç olduğu anlamına gelmektedir. Bu makalede, davanın bilirkişiye gitmesinin ne demek olduğundan, bilirkişiye hangi durumlarda gidildiğinden, bilirkişiye başvurulan davalar ne zaman sonuçlanacağından ve bilirkişi incelemesinin neden yapıldığından bahsedeceğiz.
Davanın Bilirkişiye Gitmesi Ne Demek?
Bir davanın bilirkişiye gitmesi, mahkemenin çözülmesi gereken; teknik, bilimsel, mesleki ya da tıbbi bir konu ile ilgili olarak uzman görüşüne ihtiyaç duyduğu anlamına gelir. Mahkeme, bu tür karmaşık konularda yeterli bilgiye sahip olmadığı durumlarda, konunun uzmanı olan bir bilirkişiyi devreye sokar. Bilirkişi, dava ile ilgili olarak gerekli incelemeleri yaparak tarafsız bir rapor sunar.
Bilirkişinin görevi, dava konusu hakkında detaylı bilgi ve değerlendirmeler sunmaktır. Bu rapor, mahkemenin karar vermesinde kritik bir rol oynayabilir ve mahkemece dikkate alınır ise davanın seyrini doğrudan etkileyebilir. Bilirkişi, tamamen bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev yapar; kendi çıkarlarından bağımsız olarak sadece gerçeği yansıtmak ile yükümlüdür.
Mahkemeye sunulan bilirkişi raporu, davanın daha doğru bir şekilde çözümlenmesine yardımcı olur. Bu nedenle, bilirkişinin uzmanlık alanındaki bilgi birikimi ve deneyimi adil bir yargılama süreci için büyük önem taşır.
Bilirkişiye Giden Dava Ne Zaman Sonuçlanır?
Bir dava bilirkişiye gittiğinde, sonuçlanma süresi birkaç faktöre bağlıdır. Bilirkişiye, dava ile ilgili raporu hazırlaması için verilen süre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 274. maddesine göre üç ayı geçmemelidir. Fakat; bilirkişi bu süre içinde raporunu tamamlayamaz ise gerekçesini belirterek mahkemeden ek süre talep edebilir. Bu ek süre de üç ayı geçemez.
Bu durumda, bilirkişiye giden bir davanın en erken üç ay içinde, en geç ise altı ay içinde sonuçlanması beklenir. Bilirkişi raporu tamamlandıktan sonra mahkeme, raporu inceleyerek duruşma tarihini belirler ve karar süreci devam eder. Bilirkişiye giden davalarda sürecin uzaması her zaman olasıdır; bu nedenle kesin bir zaman dilimi vermek zordur.
Hangi Durumlarda Bilirkişiye Gidilir?
Mahkemeler ve savcılar, uzmanlık ya da teknik bilgi gerektiren durumlarda bilirkişiye başvurabilirler. Bu durum özellikle çözümü özel bilgi ve deneyim gerektiren konularda geçerlidir. Hakim ya da savcı, kendileri ilgili konuda bilgi sahibi olsalar dahi, özel uzmanlık alanı gerektiren durumlarda bilirkişinin görüşüne başvurmalıdır. Bu sayede, delillerin taraflarca değerlendirilip tartışılması mümkün hale gelir.
Bilirkişinin görüşüne başvurma kararı, mahkeme tarafından kendiliğinden alınabileceği gibi; savcı, mağdur, şüpheli, sanık ya da bu kişilerin vekillerinin talebi üzerine de verilebilir. Ama; genel bilgi ya da hakimlerin sahip olduğu yasal bilgiyle çözümlenebilecek konularda bilirkişiye başvurulması söz konusu olamaz. Hukuk eğitimi almış bir kişinin, bilirkişi olarak görevlendirilebilmesi için hukuk dışındaki bir alanda özel bir uzmanlığa sahip olduğunu belge ile kanıtlaması gerekmektedir.
Bilirkişi İncelemesi Neden Yapılır?
Bilirkişi incelemesi, hukuk sisteminde belirli bir konuda teknik ya da uzmanlık bilgisine ihtiyaç duyulduğunda başvurulan bir yöntemdir. Kanunlarda ispat aracı olarak takdir edilen bu inceleme yöntemi, çoğunlukla taraflar arasında anlaşmazlık konusu olan ama; hukuki bilgilerin yetersiz kaldığı, özel ve teknik uzmanlık gerektiren konularda uygulanır.
Bu tür bir incelemenin yapılmasının ana nedeni, yargı sürecinde adil ve doğru bir karar verilmesini sağlamaktır. Bilirkişi, uzmanlık gerektiren konularda tarafsız bir değerlendirme yaparak mahkemeye ya da savcıya konuya dair net ve güvenilir bilgiler sunar.
