Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz ve beraberindeki 400 kişilik grup Külliyeye doğru yürümek istedi. Külliyeye yürümek isteyen Başkan Yılmaz ve beraberindeki grup, polis engeliyle karşılaştı.

“DEVA PARTİSİ BAŞKAN ADAYI DIŞINDA SİYASİ PARTİ BAŞKANI YOK”

Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, külliyenin 250 metre uzağında düzenlediği acil seçim çağrısına, muhalif partilerin destek olmadığını kaydederek DEVA Partisi Genel Başkan Adayı Salih Efe’yi işaret etti. Başkan Yılmaz, “Şu anda gördüğünüz gibi bir kardeşimiz var Salih Efe, DEVA Partisi’nden. Salih dışında siyasi parti başkanlarından gelen yok” dedi.

“GÜYA SARAY HALKA AÇIKTI AMA SARAYIN YANINA YAKLAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Halk egemenliğine dayalı Cumhuriyet rejiminin yıkıldığını söyleyen Başkan Yılmaz, “Türkiye'de tek adam yönetimine dayalı bir rejim oluşturulmuştur. Halkla saray arasında yüksek kalın kuvvetli duvarlar örülmüş. Bugün sarayın yanına yaklaşmak mümkün değil, güya saray halka açıktı ama sarayın yanına yaklaşmak mümkün değil. Çünkü saray, halktan korkuyor. Erdoğan, o sarayın arkasına saklanmış orada duruyor. Bunların hepsi vatandaş, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşları, hiçbirinin elinde silah yok, bıçak yok” şeklinde konuştu.

“HANİ ONLAR HALKIN SESİYDİ”

Muhalif basının da ‘muhalif’ olmadığını söyleyen Başkan Yılmaz “Muhalif medya nerede? Neden buraya gelmediler? Onlar muhalif değil mi? Hani onlar halkın sesiydi, halkın kuvvetiydi, halkın talep ve isteklerini gündeme getiriyorlardı, hani onlar özgürdü, hani onlar tarafsızdı, niye gelmediler? Yoksa çok mu önemsiz görüyorlar?” şeklinde konuştu.

“BURAYA HALKIN SESİ OLMAK İÇİN GELDİK”

Halkın sorunları için acil seçim çağrısında bulunduğunu ifade eden Yılmaz, “Değerli kardeşlerim, ben buraya ürününü tarlasından toplayamayan, sinirinden karpuzunu parçalayan çiftçiler için geldim. Okullar açıldığında yurt bulamayan, KYK yurdu bulamadığı için cemaat ve tarikat yurtlarına düşmemek için bize yardımcı olun diyen milyonlarca öğrenci için geldim. Ben buraya bir ineğin bir aylık yemi kadar etmeyecek bir parayı getirip, emekliye verip, emeklileri süründürdüğü için ben buraya geldim. Ve ben buraya aç, umutsuz, korkan, ülkesinden korkan, polisinden korkan, rejiminden korkan, Erdoğan'ın hışmından korkan insanların sesi olmak için geldim, geldik. Onun için buradayız” ifadelerini kullandı.

“HALK SAHİPSİZ”

Başkan Yılmaz, Türkiye'de halkın sahipsiz olduğunu kaydederek “Türkiye'de halk sahipsizdir. Ormanlarımız yanıyor, hayvanlar ölüyor, maalesef deprem oldu, insanlar evsiz barksız kaldı. Hala onların sorunlarına çare bulunamıyor ve daha önemlisi bugün Türkiye'de açlık başladı. Sefalet başladı, Türkiye açlığa mahkûm oluyor, korkunç bir açlık dönemi geliyor. Türk milletinin itibarı yere düştü, Türk milletinin parası pula dönüştü. Ve hala muhalefet acil seçim istemiyor. Değerli kardeşlerim bakınız benim kavgam şahsi bir kavga değil, buraya gelen insanların kavgası da şahsi bir kavga değil. Bugün onlar tarafından, hayvan severler it perest olarak yaftalanıyor” dedi.

“NEREDEN GELİYOR BU DEĞİRMENİN SUYU?”

Alanda toplanan insanların cesur insanlar olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Erdoğan korkaktır, sarayına saklanmış bizimle mahkemeleri ile uğraşıyor, polislerle bizim üzerimize geliyor, yargısıyla geliyor, medyasıyla geliyor, kendi sarayında oturuyor. Devletin bütçesinin çok büyük bir bölümünü yiyor. Kendi damadını ve damadının kardeşini güya vergi rekortmeni yapıyor. Nereden geliyor bu değirmenin suyu, bu şartlarda eğer erken seçim istenmeyecekse, ne zaman istenecek?” ifadelerini kaydetti.  

“TÜRKİYE’DE CUMHURİYET REJİMİ YIKILMIŞTIR”

Halk egemenliğine dayalı Cumhuriyet rejiminin yıkıldığına belirten Yılmaz, “Türkiye'de yeni bir rejim ihdas edilmiştir. Halktan korkan, halka sadece propaganda yapan, halkı dinlemeyen, halka tepeden bakan, halkı aşağılayan, halkın sadece bir bölümünü ve kendisine oy verenleri sayan ve diğer herkesi şeytanlaştıran çok tuhaf bir rejim kurulmuştur. Ben bu rejim ile uğraşılması gerektiğine inanıyorum. Acil seçim talebi budur. Biz buraya kimseyle kavga etmeye gelmedik. Biz buraya 22 yıldır Türkiye ile kavga eden, onun kurucusuyla kavga eden, toplumunun bir kısmını şeytanlaştıran bir iradeye artık dur demek için geldik. Beklerdik ki bize bir çay ikram edilsin. Hani halkın sarayıydı ya on milyarlarca dolar parasını çaldı milletin götürüp buraya yatırdı. Cumhuriyet rejimi yıkılmıştır. Türkiye'de tek adam yönetimine dayalı bir rejim oluşturulmuştur. Ben Atatürkçü, milliyetçi, vatanperver bir insanım. Ben fikirlere, özgürlüklere önem veren bir insanım. Ben bu cumhuriyetin Recep Tayyip Erdoğan cumhuriyeti olmasından çıkıp, yeniden Türkiye Cumhuriyeti olmasını istiyorum” dedi.

“BEN BUGÜN YALNIZ BIRAKILDIM”

Konuşmasının sonlarına doğru muhalefete bir hediyesi olduğunu söyleyen Yılmaz, getirdiği hediye paketinin içinden Anadolu’da köçeklerin giydiği basma bir fistan çıkardı. Fistanı elinde dakikalarca sallayan Yılmaz, “Kardeşlerim ben bugün yalnız bırakıldım. 145 tane muhalefette parti var. Hepsi korkak, hepsi işbirlikçi, hepsi sarayındır. Ben ilan ediyorum çıkıp diyorlarsa ki ‘biz hayır değiliz’ o zaman kardeşim gelip burada bu konuşmayı siz yapsaydınız, ben sizi alkışlasaydım. O yüzden bu fistanı muhalefete hediye ediyorum. Siyasetin köçekleri hem orada hem burada duranlar, hem sanki muhalefetmiş hem sanki iktidara yakınmış gibi davrananlar, bugün böyle, yarın öyle davrananlar, ülkeyi memleketi düşünmeyip kendi cebini siyasi geleceğini düşünenler, her gün U dönüşü yapanlar, her gün her gün pozisyon değiştirenler, onların hak ettiği budur” ifadelerini kullandı.  

YÜRÜYÜŞ, POLİS ENGELİNE TAKILDI

Basın açıklamasının ardından Başkan Yılmaz ve beraberindeki kalabalık, Külliyeye doğru yürümek isteyince polis, kalabalığa geçit vermedi.

Muhabir: Fatma Nur Vural