Ocak’ın gözaltına alındığı dönemde yetkililer tarafından reddedilse de, ağır işkence izleri taşıyan bedeni Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunmuştu.
GÖZALTILARA VE HUKUKSUZLUKLARA TEPKİ
Cumartesi Anneleri’nin açıklamasında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösterildi. Ayrıca, İstanbul Barosu yönetim kurulunun mahkeme kararıyla görevden alınmasına da değinilerek, ülkedeki hukuksuzlukların sistematik hale geldiği vurgulandı.
"İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir’de yapılan ev baskınlarıyla yüzlerce öğrencinin gözaltına alındığı haberleri geliyor. Seçimle göreve gelenlerin, seçim dışı yöntemlerle görevden alınmalarını asla kabul etmiyoruz. Hukuksuzluğa, ayrımcı siyasete ve baskılara karşı, özgür, eşit ve adil bir yaşam istiyoruz." ifadelerine yer verildi.
HASAN OCAK’IN GÖZALTINA ALINMASI VE AİLESİNİN ADALET ARAYIŞI
Sosyalist kimliğiyle bilinen Hasan Ocak, atanmayı bekleyen bir öğretmendi ve geçimini Beyazıt’taki bir çay ocağı işleterek sağlıyordu. 21 Mart 1995’te işyerinden ayrıldıktan sonra annesini arayarak “Balık getireceğim, yemek hazırlama.” dedi. Ancak, o akşam eve dönmedi.
Ailesi, Ocak’ın gözaltına alındığını öğrenmesine rağmen emniyet yetkilileri bu durumu inkâr etti. Aile, savcılığa ve çeşitli resmi makamlara başvurmasına rağmen bir sonuç alamadı. Dönemin yetkilileri Hasan Ocak’ın gözaltında olmadığını açıklarken, emniyette bulunan tanıklar onun orada olduğunu belirtti.
İŞKENCE GÖRDÜĞÜ KESİNLEŞTİ
Hasan Ocak’ın cansız bedeni, ailesinin yoğun arayışları sonucunda 58 gün sonra Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu. Yapılan incelemelerde bedeninde ağır işkence izleri tespit edildi. Üzerinde kimliği, kemeri, saati ve ayakkabı bağcıkları yoktu. Ayrıca, parmaklarında mürekkep lekeleri bulunması, gözaltında rutin işlemlerden geçtiğini gösteriyordu.
Dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, Hasan Ocak’ın gözaltında işkenceye maruz kaldığını ve darp edilerek öldürüldüğünü kabul edip, ailesinden özür diledi.
AİHM TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİ, DOSYA RAFLARA KALDIRILDI
Hasan Ocak’ın kaybedilmesiyle ilgili tüm iç hukuk yolları tükenince ailesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. 2004 yılında AİHM, Türkiye’yi yeterli ve etkin bir soruşturma yürütmediği gerekçesiyle mahkûm etti. Ancak, dosya Türkiye’de hâlâ sonuçsuz kaldı ve Beykoz Adliyesi’nde zamanaşımına terk edildi.
Cumartesi Anneleri, Hasan Ocak’ın kaybedilişinin 30. yılında yetkililere seslenerek, dosyanın insanlığa karşı işlenen suç kapsamında ele alınmasını ve zamanaşımının işletilmemesini talep etti. "Kaç yıl geçerse geçsin, Hasan Ocak ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz." ifadeleriyle mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladılar.