Olay, 5 Şubat’ta Yenikent Mahallesi Tufan Sokak’taki bir okulun bahçesinde meydana geldi. Murat Tosun, 2 kişinin bıçaklı saldırısına uğrayarak ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Olayın ardından gözaltına alınan Mehmet K., oğlu Bilal K., nişanlısı H.B. ve olayla bağlantılı olduğu belirlenen K.K., B.K. ve S.O. hakkında soruşturma başlatıldı. Serbest bırakılan Birsen K. ve kızı S.O. dışındaki 4 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"YARALAMAK İSTEMİŞTİM"
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Bilal K., nişanlısı H.B.’nin Murat Tosun tarafından taciz edildiğini ve tecavüz girişiminde bulunulduğunu iddia etti. Bilal K., “Nişanlım olayları anlattığında kendimi kaybettim. Olay günü, H.B.’nin çağrısıyla okula gittim ve orada Tosun’u gördüm. Kendime hakim olamadım ve yaralamak isterken ölümüne sebep oldum” dedi.
Duruşma, diğer sanıkların ifadelerinin alınması ve delillerin değerlendirilmesiyle devam edecek.
"YEĞENİNİ TACİZ İDDİASIYLA YARGILANIYORDU"
Bilal K., nişanlısı H.B. ile birlikte taciz olayının gerçekleştiği iddia edilen otobüs durağına gittiklerini belirterek, “Durakta bekledik ancak tacizci olduğu söylenen kişiyi bulamadık. Tacizcinin kim olduğunu bilmiyordum. H.B.’ye sorduğumda tanımadığını söylüyordu. Bir süre sonra durakta beklerken kendisini taciz eden kişinin, çocukluk arkadaşı S.O.’nun dayısı Murat Tosun olabileceğini söyledi. Murat Tosun’u şahsen tanımam ancak yeğeni S.O.’yu taciz ettiği iddiasıyla ağır ceza mahkemesinde yargılandığını biliyordum” dedi.
Bilal K., H.B.’nin S.O.’yu arayarak dayısı Murat Tosun’un fotoğrafını istediğini, ancak S.O.’nun elinde fotoğraf bulunmadığını belirttiğini ifade etti. Durumu öğrenen S.O.’nun annesi B.K., Murat Tosun’un bir fotoğrafını H.B.’ye gönderdi. H.B., fotoğraftaki kişinin kendisini taciz eden kişi olduğunu söyleyerek ağladığını anlattı. Bunun üzerine B.K.’nın davetiyle evlerine gittiklerini belirten Bilal K., “B.K. teyze, ‘Eğer gerçekten böyle bir şey yaptıysa şikayetçi olalım’ dedi” ifadelerini kullandı.
"ÖLDÜRMEK İSTEMEDİM"
Murat Tosun’dan şikayetçi olmak amacıyla evden ayrıldıklarını belirten Bilal K., “B.K. teyzenin eşi K. amca, Murat’ın evini bize gösterdi ve oradan ayrıldı. Biz tam oraya ulaştığımızda Murat arabasına binip gitmişti. Babam ve H.B. ile birlikte araçla peşine düştük. Bana Murat’ın çok tehlikeli biri olduğu anlatıldığı için kendimi savunmak amacıyla torpidodaki bıçağı alarak araçtan indim” dedi.
Bilal K., Murat’ın H.B.’yi gördüğünde ağladığını fark ettiğini söyleyerek, “O an kendime hakim olamadım. Duyduklarımın etkisiyle onu yaralamak istedim ama öldürmek gibi bir niyetim yoktu. H. ile birkaç ay sonra düğünümüz olacaktı. Babam ve H., Murat’ı bıçaklayacağımı bilmiyordu. Babam bizi ayırmaya çalıştı ve sadece bir kez yumruk attı. Olay yerinden ayrıldık. Daha sonra pişman oldum ve kendi isteğimle kolluk kuvvetlerine teslim oldum” ifadelerini kullandı.
"DÜNYAM BAŞIMA YIKILDI"
H.B. ile evlilik planları yaptığını belirten Bilal K., "H. ile 6-7 ay sonra düğünümüz olacaktı. Onu bakire sanıyordum, ancak benden önce başka biriyle ilişkisinin olduğunu, hamile kalıp kürtaj yaptırdığını öğrendim. Kendisine bunu sorduğumda böyle bir şey olmadığını söyledi. Fakat iddianameyi incelediğimde H. ve ailesinin bana yalan söylediğini anladım. Bu durum beni derinden sarstı ve vicdan azabı çekiyorum. H.B.’nin neden böyle bir konuda bana yalan söylediğini anlamaya çalıştım, dünyam başıma yıkıldı” dedi.
Murat Tosun’un kendi öz yeğenine tacizde bulunduğu iddialarını duyduğunu ifade eden Bilal K., “Bu nedenle H.B.’nin anlattıklarına inandım. Maktulle ilgili duyduklarım da kararlarımı etkiledi” şeklinde konuştu.
Sanıklardan Mehmet K., Murat Tosun'un ailesine başsağlığı dileyerek savunmasında, "Ben Zonguldak'ta çalışıyordum. Bir gece eşim beni aradı ve Bilal'in eve gelip çok ağladığını, bazı şeylerin ters gittiğini söyledi. Bunun üzerine Kocaeli'ye geldim. Eve vardığımda H.B. ve Bilal’i yanıma çağırdım. Ne olduğunu sorduğumda ikisi de ağlayarak anlatmadı. Daha sonra eşim, H.B.’nin kömürlükte bir şahıs tarafından sıkıştırıldığını anlattı. H.B., şahsı tanımadığını söyledi" dedi.
Mehmet K., olay günü yaşananları şöyle anlattı: "H. ile Bilal durağa gitmiş ve bir fotoğraf üzerinden teşhis yapmış. Şikayet etmek üzere karakola giderken H., şahsı ve arabasını gördüğünü söyledi. Bilal, şahsın peşinden araçla gitti. Ben şikayetçi olmayı önerdim, ancak önce konuşmak istediler. Sonrasında oğlum ile maktul arasında kavga çıktı. Ben yalnızca bir kez tokat attım, başka bir müdahalede bulunmadım."
Mehmet K., iddianamede H.B. ile ilgili öğrendiklerini de ifade ederek, "H.B.’nin başka biriyle ev tuttuğunu, hamile kaldığını ve kürtaj yaptığını iddianameden öğrendim. O zaman neden oğlumu bu hale getirdi? Bizim tek amacımız konuşmaktı" diye konuştu.
"MURAT, OTOBÜSTE VE TÜNELDE BENİ TACİZ ETTİ"
Sanık H.B., savunmasında otobüste yanına oturan bir kişinin kendisini taciz ettiğini belirterek, "Otobüste bir adam elini omzuma attı. Önce düğmeye basacak zannettim ve iyi niyetle yaklaştım. Ayağa kalktım ve 'İneceksiniz galiba' dedim, ancak araç ilerlemesine rağmen inmedi. Eve yaklaştığım noktada indim ama bu olay beni etkiledi. Birkaç gün sonra aynı şahsı gördüğüme inanarak korkudan taksiyle eve döndüm. Ardından bizim evin altındaki tünelde aynı kişi tarafından sıkıştırıldım. Şahıs pantolonumu indirmeye çalıştı ve ben hemen eve kaçtım. Korktuğum için şikayette bulunmadım. Daha sonra tacizcinin Murat Tosun olduğunu yüzünü net bir şekilde gördüğüm için anladım" dedi.
"BİLAL BENİ TECAVÜZE UĞRADIĞIMI SÖYLEYEREK SUÇLADI"
H.B., yaşananların ardından psikolojisinin bozulduğunu ve işten ayrıldığını ifade ederek, "Bilal, yüzüğümü takmamam nedeniyle benimle tartıştı. Ona yaşadığım olaylardan bahsettim ama detay vermedim. Bir süre sonra Bilal, alkollü halde beni arayarak tecavüze uğrayıp uğramadığımı sordu. Her şeyi anlatırsam beni yargılamayacağını söyledi. Bunun üzerine tünel olayını da paylaştım. Ancak bana inanmadı ve babama anlattığını öğrendim. Olayı birlikte çözmek istediklerini söylediler, fakat süreç benim için daha da zorlaştı. Hamile kaldığım ve bebeği aldırdığım iddiaları tamamen yalan. Bilal dışında kimseyle ilişkim olmadı" dedi.
"TACİZE UĞRADIĞINI SÖYLEDİ"
Tutuksuz sanık B.K., "H.B. bir gün eve ağlayarak geldi ve boynuma sarıldı. Kardeşim Murat tarafından tacize uğradığını söyledi. Emin olup olmadığını defalarca sordum ve o da emin olduğunu belirtti. Şikayetçi olmasını söyledim ve eşimle birlikte karakola gideceklerini söylediler" ifadelerini kullandı.
"KÜRTAJ YAPTIRDIĞINI SÖYLEMİŞTİ"
Tutuksuz sanık S.O., "H.B. beni arayıp dayım tarafından taciz edildiğini söyledi. Dayımın otobüse binmeyeceğini söyledim, çünkü kendi aracı vardı. Daha önce H.B.’nin M.S. ile bir ilişkisi vardı ve hamile kaldığını, ardından kürtaj yaptırdığını bana anlatmıştı. Bilal'in kendisinden ayrılmaması için hamilelik ve bakirelik konularında yalan söylediğini biliyorum. H.B.’nin dayımı tanımadığı da gerçek dışı bir iddiadır" dedi.
"MAKTÜLÜN EVİNİ GÖSTERMEDİM"
Tutuklu sanık K.K., suçlamaları reddederek, "Eşim beni arayıp Murat’ın H.’yi taciz ettiğini söyledi. Bunun üzerine S.O.’yu işten alıp eve gittim. S.O.’nun da dayısıyla ilgili taciz davası olduğunu biliyorduk. H.’nin de şikayetçi olması gerektiğini söyledik. Karakola gitmek üzere yola çıktık ancak maktulün evini kesinlikle göstermedim" dedi.
"HAMİLE KALDIĞI İFADEMİ KABUL ETMİYORUM"
Tanık olarak dinlenen G.S., "Oğlum M. ile H. arasında yaklaşık 5 ay süren bir ilişki oldu ancak H.’nin hamile kaldığı iddiasını kabul etmiyorum. Bu konuda daha önce verdiğim ifade yanlıştı. Olaya dair başka bir bilgim yok" dedi. G.S.’nin oğlu M. de annesinin ifadelerini doğruladı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık K.K.’nın tahliyesine, diğer üç sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, "H.B.’nin geçmişteki bir ilişkisinden hamile kaldığı, bekaret konusunda hassas olan nişanlısı Bilal’e durumu gizlemek amacıyla, hiçbir somut delil olmaksızın taciz ve tecavüz iddialarında bulunduğu" belirtildi.
Ayrıca, H.B.’nin Murat Tosun tarafından otobüste taciz edildiği ve evinin önünde tecavüze yeltendiği iddialarıyla ilgili yapılan araştırmada, H.B.’nin kent kart bilgilerinin ve otobüs kamera kayıtlarının incelendiği, ancak taciz iddialarını destekleyen herhangi bir görüntüye rastlanmadığı ifade edildi. Araştırmada, maktul Murat Tosun’un yüzde 40 engelli kent kartı kullanarak en son 2020 yılında otobüse bindiği bilgisine ulaşıldığı, tecavüz teşebbüsü iddiasıyla ilgili de somut bir delil bulunamadığı aktarıldı.