Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’in, geçen yıl 27 Haziran’da parke taşı temini için anlaşma sağlanan M.U. ve H.D.'yi, yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle belediyeye çağırdığı ve sözleşmeyi feshetmek istediği ileri sürüldü. Yaşanan tartışma sonucunda Dönmez ile firma yetkilileri arasında arbede çıktığı iddia edildi. Olay anında Başkan Dönmez’in koruması Rıza Gidiş ve şoförü Mustafa Onur Aksoy, M.U. ve H.D.'yi makam odasından çıkardı.
M.U. ve H.D., darbedildiklerini öne sürerek polise başvururken, Başkan Dönmez, şoförü Aksoy ve koruması Gidiş gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen Aksoy ve Gidiş tutuklandı.
YERİNE SEMRA GÜNDÜZ GETİRİLMİŞTİ
Başkan Dönmez, Kula Devlet Hastanesi’nden darp raporu alarak M.U. ve H.D. hakkında şikayette bulundu. İfadeleri alınan M.U. ve H.D. serbest bırakılırken, Başkan Dönmez 30 Haziran'da çıkarıldığı mahkemede ‘Yağma suçuna azmettirme’ suçlamasıyla tutuklandı. 29 Temmuz'da serbest bırakılan Dönmez’in yerine, 8 Temmuz’da meclis üyesi Semra Gündüz başkanvekili olarak seçilmişti.
BAŞKANLIK GÖREVİNE DEVAM EDECEK
Dava sürecinde Başkan Dönmez, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen görevden uzaklaştırma kararına karşı Manisa İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, soruşturma ve davanın geldiği aşama göz önüne alınarak delilleri karartma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle tedbiri durdurma kararı aldı. İçişleri Bakanlığı, mahkeme kararına dayanarak Hikmet Dönmez’in görevine dönmesine onay verdi.
HUKUKA AYKIRILIK VURGUSU
Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi:
"Delillerin büyük oranda toplanmış olması ve karartılma riskinin bulunmaması nedeniyle davacının tutukluluk hali sona erdirilmiştir. Yargılama sürecinde birden fazla sanık ve tanık olması nedeniyle davanın, davacının görev süresinin sonuna kadar devam etme ihtimali yüksek görünmektedir. Bu nedenle, geçici tedbir niteliğinde uygulanması gereken görevden uzaklaştırma kararının, kalıcı hale gelmesi hukukla bağdaşmamaktadır. İdarenin takdir yetkisinin anayasa ve yasaların amacına uygun kullanılmadığı değerlendirilerek, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır."