(ANKARA) - CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Yunanistan'ın Ege'deki karasularını 12 mile çıkaran haritayı Avrupa Birliği'ne (AB) sunma hazırlığına ilişkin "Yunanistan'a bu cesareti kim veriyor? Daha iki ay önce Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde bir bahar havası estiğinin sinyalleri Dışişleri Bakanı Fidan tarafından verilmemiş miydi? Kendinize hiç soruyor musunuz? Bu kadar kısa bir sürede ne yaptınız da Türkiye'nin uluslararası camiada ağırlığı ve ciddiyeti önemsenmez oldu" dedi.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Sözcüsü Bülbül, Yunanistan'ın Ege karasularını 12 mile çıkaran haritayı AB'ye sunmaya hazırlanması ve güncel dış politika gelişmelerine ilişkin açıklama yaptı. Bülbül açıklamasında şunları kaydetti:
"AKP iktidarının dış politikada geldiği nokta... Yunanistan Devleti, Lozan Antlaşması'na aykırı olarak Ege'deki adaları silahlandırma, asker yığma, ülkemize karşı tatbikatlar ve hakkımız olan bölgelerde petrol aramalarında bulunmaya devam ediyor. Bu yapılanlara karşı Türkiye'den yeterince tepki gelmeyince Yunanistan Devleti bir adım daha atarak Ege'de kara sularını 12 deniz miline çıkaran haritayı 27 Nisan'da AB'ye sunmaya hazırlanıyor. Dış politika uzmanlarına göre; 12 mil olması durumunda Ege'nin yüzde 71'inin Yunan karasuları olması anlamına geliyor. Türkiye'ye kalan alan ise yüzde 19'dan yüzde 9'a düşüyor. Türkiye'nin Ege'den açık denize çıkışı neredeyse kapanıyor.
Türkiye 15 Nisan 1976 tarihinde Yunanistan'ın bu girişimini savaş sebebi sayacağını dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil tarafından yazılan bir mektup ile ABD'ye bildirmişti. 1982 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne Türkiye şerh koymuş ve Yunanistan’ın kendi karasularını tek taraflı olarak 12 mile çıkarması durumunu savaş sebebi saydığının altını bir kez daha çizmişti. Kardak Kayalıkları krizinin ardından 8 Haziran 1995 tarihinde TBMM'de bulunan tüm parti temsilcilerinin ortaklaşa hazırladığı bir bildiri ile Türkiye'nin bu kararı yinelendi.
Şimdi soruyoruz: Yunanistan'a bu cesareti kim veriyor? Daha iki ay önce Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde bir bahar havası estiğinin sinyalleri Dışişleri Bakanı Fidan tarafından verilmemiş miydi? Kendinize hiç soruyor musunuz? Bu kadar kısa bir sürede ne yaptınız da Türkiye'nin uluslararası camiada ağırlığı ve ciddiyeti önemsenmez oldu? Hangi hareketleriniz ülkemizin uluslararası itibarını yerle yeksan etti?
"19 Mart’taki sivil darbenin dünyada bizi hangi ülkeler kategorisin indirdiğinin farkında mısınız"
Türkiye'de 19 Mart'ta yaptığınız sivil darbenin dünyada bizi hangi ülkeler kategorisine indirdiğinin farkında mısınız? Yunanistan'ın Türkiye'yi yalnızlaştırmasından ötürü bu kadar pervasız davrandığının bilincinde misiniz? Almanya'nın sayın İmamoğlu'nun tutuklanması sonucu Türkiye'ye bir yaptırım olarak Eurofighter satışını parlamento kararıyla engellemek üzere olduğundan haberiniz var mı?
Erdoğan'a övgü şeklinde haberler yaptırırken Trump'ın yanı başında Binyamin Netanyahu'nun oturduğunu, Erdoğan'ın Beyaz Saray'a 2013 yılından beri adım atamadığının farkında mısınız?
"Dört Türki Cumhuriyeti'nin KKTC'yi hukuksuz ilan ettiğinin farkında mısınız?"
Sizin dış politikadaki beceriksizliğiniz yüzünden Türk Devletleri Teşkilatı'nda 2009 yılından beri verilen onca emeğin çöpe gittiğinin, dört Türki Cumhuriyeti'nin Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kazakistan'ın aynı anda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıyarak KKTC'yi hukuksuz ilan ettiğinin farkında mısınız? Orta Asyalı soydaşlarımızla ilişkiyi nasıl bir ciddiyetsizlikle yürüttünüz ki, bugün Türkiye Cumhuriyeti'ni Kuzey Kıbrıs'ta işgalci olarak tanıyacak hâle geldiler?
Ülkemiz tarihi boyunca dış politikada bu kadar pespaye bir vaziyete düşürülmemişti. Her cephede kaybeden, hiçbir kazanımı olmayan dış politika kararlarınız, koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni kimsenin ciddiye almadığı bir ülke hâline getirdi. Nerede Mavi Vatan, nerede bizim Akdeniz'deki ekonomik haklarımız? Milyarlarca lira vererek almış olduğunuz araştırma gemilerimiz nerede?
Tüm bu saydığım gelişmelere dair Erdoğan da Fidan da sessiz kalıyor. 2028 ve 2028 öncesinde yapılacak bir seçimde sandık geldiğinde iktidara gelince, ülkemizin yere düşürdüğünüz onurunu yeniden hak ettiği yüksek yere çıkartacağız. Yunanistan'ın Kurtuluş Savaşı'nda almış olduğumuz haklarımızı masada almasına izin vermeyeceğiz."