CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan öğrencileri ziyaret etti. Ziyareti sonrasında açıklama yapan Nazlıaka, şunları söyledi:
"Ben bugün erken saatlerden beri Silivri'deyim. Önce velilerin dayanışma içerisinde olduğu yerde onlarla buluştuk. Bugün kadın yazarlar onları ziyaret etmişti. Adeta imece usulü bir yardımlaşma oluşmuş. Veliler, yakınlar, destek olmak isteyenler, çay getirmiş, kek getirmiş müthiş bir dayanışma ağı kurulmuş. Kadın yazarlar gençlere kitap hediye etmek üzere geldiler. Kitaplar kontrolden geçtikten sonra gençlere ulaşacak. İçlerinde öğrenciler var, öğrenci olmayanlar var. Gençlerle görüştüğümde şu duyarlılıktan da çok etkilendiğimi ifade etmeliyim: Öğrenci olanlar, 'Bizim hakkımızı, hukukumuzu koruduğunuz için çok teşekkür ederiz. Ama aramızda öğrenci olmayanlar da var, lütfen onlardan da bahsedin. Çünkü onlar da bizimle birlikte aynı ülke, demokrasi mücadelesi için oradaydı' dediler. Veliler, yakınlar ve onlarla dayanışma içerisinde olanlar bir kere gençlerle gurur duyuyor. Hiçbir veliden 'çocuğum keşke bunu yapmasaydı' cümlesini duymadım. Tam tersine 'çocuğumla gurur duyuyorum' cümlesini duydum. Gençler yaptıklarından son derece onur duyduklarını söylediler. Asla ve asla bir santim geri adım atmadıklarını, bir gram mücadelelerini eksiltmeyeceklerini ifade ettiler.
"ARTIK BİR DEĞİŞİM DÖNÜŞÜM BAŞLADI"
Gençlerden bir tanesinin şu cümlesi çok vurucuydu: 'Bu ülkede adalet olmadığını biliyordum ama bunu bizzat tecrübe ettim. Çünkü hakimin karşısına çıktım. Hakim gözüme, yüzüme bile bakmadı. Ben birkaç şey söylemeye çalıştım. Hakim beni dinlemeksizin tutuklu kararını verdi' dedi. Bu ülkede adaletin nereye geldiğini bir kez daha hepimize gösteriyor. Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukukunun inşa edildiğini bir kez daha görüyoruz. Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'benim bütün ümidim gençliktedir' demişti. Ben bugün bir kez daha gençlerin bu ülkede umudu ne kadar yükselttiklerini ve ülkenin içinde bulunduğu bu dönüşüm sürecinde ne kadar etkili olduklarını gördüm. Gençler şunu çok iyi biliyorlar ki, artık bir değişim dönüşüm başladı. Bizler de bunu son derece net bir şekilde biliyoruz, hissediyoruz.
"BU GENÇLER ADAM ÖLDÜRMEDİ, HIRSIZLIK YAPMADI, CANA MALA KASTETMEDİ"
Birileri çıkmış utanmadan 'bu gençlerin hayatını karartan CHP'dir' diyor. Bu gençlerin hayatını karartan, onları işsizliğe ve geleceksizliğe mahkum eden iktidardır. Bu gençlerin hayatını karartan, onları demokratik hakkını kullandıkları halde, kelepçeleyerek hatta darp ederek gözaltına alanlar, tutuklayanlardır; onların anayasal hakkını kullanmasına rağmen adeta suçluymuş gibi etiketlemeye çalışanlardır. İçeride öğrenci olan gençler var. Ders notları zamanında ulaştırılmadığı için hazırlanamamışlar ya da sınavlara girememişler. İster cezaevinde olun ister olmayın. Eğitim ve sağlık en temel iki haktır. Gençlerin burada en temel hakkının gasp edildiğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum. Bu gençler adam öldürmedi, hırsızlık yapmadı, cana mala kastetmedi. Sadece ülkenin demokratik bir ülke olması için mücadele etti. Bu gençler, böylesine bir toplumsal muhalefet olduğu sürece, siyasal muhalefetle toplumsal muhalefet bir arada olacak. Yeniden laik, demokratik, aydınlık bir Türkiye'yi hep birlikte kucaklayacağız.
"EŞİTLİK, ADALET, DEMOKRASİ İÇİN BU DİRENİŞİ GERÇEKLEŞTİREN GENÇLERİN BİR AN ÖNCE TAHLİYE EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ"
Bugün aynı zamanda laiklik ilkesinin anayasaya girmesinin de yıldönümü. Laiklik demek sadece din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil, aynı zamanda insanların yaşam tercihlerine de saygı duyulması demektir. Buradan bir kez daha insanların fikirleri nedeniyle cezalandırılmaması, fikirleri nedeniyle cezaevinde olmaması gerektiğini, düşünce ve ifade özgürlüğü olması gerektiğini, basın özgürlüğü olması gerektiğini hatırlatalım. Eşitlik, adalet, demokrasi için bu direnişi gerçekleştiren gençlerin bir an önce tahliye edilmesini, serbest bırakılmasını ve yargılanma sürecinde de doğal olarak beraat etmesini beklediğimizi buradan tüm kamuoyuna duyuralım. 'Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz' diyorum.
"İKTİDARIN HUKUKSUZLUKLARI DEĞİŞMİYOR"
En az elli kez Silivri'ye gelmiş olan bir kişiyim. Kimi zaman siyasetçiler için, tutuklu belediye başkanlarımız için, bürokratlar için, gazeteciler için, aydınlar için, bugüne kadar birçok farklı profille görüştüm. Hak gaspına uğrayanların ismi değişiyor fakat bu ceberut iktidarı, iktidarın hukuksuzlukları değişmiyor. Adeta giderek artıyor. Bunu yaptıkça kendi sonlarını hazırlıyorlar. Ve gidecekler."