Hiçbir şeyi israf etmeyen bir ailede büyüdüğünü belirten Korkmaz, çocukluğundan beri ikinci el giyinmeyi tercih ediyor. Oğlunun doğumuyla (5,5 yıl önce) bakış açısının daha da değiştiğini belirten Korkmaz, çocukların ve tüm canlıların geleceğini bugünden korumamız gerektiğine dair farkındalığının anne olmasıyla beraber güçlendiğini ifade ediyor.
Kokmaz, çocukların daha çok kıyafete, daha çok oyuncağa değil; temiz havaya, temiz toprağa ve temiz suya ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Sürdürülebilir atıksız bir yaşam için belirli alışkanlıklar edinen Korkmaz, bu süreci şöyle açıklıyor:
“Öncelikle acele etmeden, adım adım, sindire sindire ilerledim. İlk başlarda plastikleri, camları, kağıtları ayrıştırarak geri dönüşüm kutularına attım. Ancak fark ettim ki geri dönüşüm bir çözüm değil. Çünkü en basit olarak¸ geri dönüşüm esnasında harcanan bir enerji ve oluşan bir hava kirliliği var. Bunun çözümü atığı azaltmaktı. Ben de bu yönde ilerlemeye başladım.
Atığımı azaltabilmem için önce neleri atık olarak çıkardığımı iyi bilmem gerekiyordu. Her adım bir farkındalık gerektiriyor aslında. Atığımızı fark etmeden onu azaltamayız.
GIDA ATIKLARINI TOPRAĞA GERİ KAZANDIRIYOR
Bizim evde gıda atıkları çöpte çok yer kaplıyordu. Çünkü evde yemek yemeyi seven bir aileyiz. Patates kabuğu, yumurta kabuğu, çay posası gibi… Ne kadar harika ki doğanın muhteşem bir dengesi var. Aslında gıda atıklarını çöpe atmadan kompost sistemi ile tekrar toprağa kazandırabiliyoruz. Çeşitli kompost yöntemleri var. Benim için evde yapması en ideal olan Bokashi Kompost yöntemi idi. Uzun süredir gıda atıklarımı çöpe atmıyorum, onları toprağa geri kazandırıyorum.
SIVI ŞAMPUAN YERİNE KATI ŞAMPUAN TERCİH EDİYOR
Plastik atığımı da azaltmak için kullandığım ürünleri adım adım değiştirdim. Örneğin plastik şişelerde satılan sıvı şampuanlar yerine katı şampuanlara geçtim. Katı şampuanlar o kadar harika ki sıvı formlarını artık kullanamıyorum.”
İKLİM KRİZİNE DAİR ENDİŞELERİ EKO ANKSİYETE YANİ KAYGI BOZUKLUĞUNA SEBEP OLMUŞ
İklim krizinin boyutlarını ve sonuçlarını idrak etmeye başladıkça ‘eko anksiyete’ sahibi olduğunu belirten Korkmaz, sonradan bunu aştığını şu sözlerle özetliyor:
“Ortada bir kriz var ve ben tüm gücümle bu krize karşı çaba gösteriyorum. Bu çaba beni ayakta ve dinç tutuyor. İklim krizi tüm dünyayı etkileyen bir durum ve bütünün hayrına hareket etmek aslında çok güçlendirici bir duygu. Yolun sonu nereye varacak bilmiyorum, kimse tam olarak bilemiyor ama ben bu yolculuğumda tüm çocukların ve doğadaki canlıların iyiliği için adımlarımı atıyorum. Bu da beni canlı, güçlü hissettiriyor, hayatıma varoluşsal boyutta anlam kattığımı düşünüyorum.
Çevremdeki insanlar da benim ile düşünce yapılarını değiştirdiler. Bunu görmek inanılmaz güzel bir duygu. Çünkü ilk başlarda “bir plastik pipet ile dünyayı mı kurtaracaksın” diyenler şimdi beni takdir ediyorlar. Her yolculuk küçük adımlarla başlar, aynen bebeklerin emeklemesi gibi. Bizler emekleyen bir bebeğe gösterdiğimiz şefkati gezegenin geleceği için çabalayan insanlara göstermiyoruz. Bırakın herkes emeklesin önce.”
Bu süreçte en büyük destekçilerinin eşi ve oğlunun olduğunu söyleyen Kokmaz, dış çevreden ise olumsuz eleştiriler aldığını ancak kendinden emin olduğu için hiçbir yoruma takılmadığını ifade ediyor.
İnsanları bu yaşam tarzına dahil etme gibi ekstra bir ikna çabasının olmadığını ifade eden Korkmaz, en güzel ikna yolunun ise kendi gerçekliğini olduğu gibi paylaşmaktan geçtiğine inanıyor.
Sürdürülebilir atıksız bir yaşam için insanların evlerinde basit de olsa yapması gereken yöntemlere dair en önemlisinin gıdayı israf etmemek olduğunu ifade eden Korkmaz, diğer yöntemlere dair önerilerini şöyle sıralıyor:
- Tüketeceğimiz kadar satın almalıyız ve eve giren her gıdayı ziyan etmeden tüketmeliyiz. Dolabınıza giren her patates, domates size gelene kadar çok önemli miktarlarda su ve enerji tüketiyor. Doğayı korumak istiyorsak önce gıdamızı korumalıyız.
- “Tek kullanımlık plastikleri hayatımızdan çıkarmaya çalışmalıyız.
- Duş süremizi mutlaka kısaltmalıyız. (Duş sürenizi tutun. Ve kendinize bir tık aşağısı için hedef koyun. Sonra bir tık aşağısı)
- Doğal içerikli temizlik ürünlerini tercih etmeliyiz.
Çocukken Annem Hep Seslenirdi: “Işıkları açık bırakmayın” diye. Ben de sizlere şimdi sesleniyorum Işıkları Açık Bırakmayın”
Korkmaz sosyal medya hesabında zaman harcayarak paylaşımlar yapıyor, uzman görüşlerine yer veriyor ve çeşitli etkinliklerde konuşmacı olarak yer alıyor.
Yakın bir zamanda kurumsal hayatı bırakan Korkmaz, zamanının büyük bir kısmını insanlarda farkındalık oluşturmak için harcıyor, İkinci el giyiniyor ve bu yaz için de “hiç kıyafet almamak ya da tekstil alışverişini azaltmaya çalışmak” gibi bir akım başlatmış durumda.