Afrika ve Akdeniz arasındaki göçmenlerle dolu yollarda, şiddet, çatışma, sömürü ve insan hakları ihlalleri had safhada. Uluslararası tepkilerin ve protestoların işe yaramadığının altı çizilirken, insani yardımların da çoğaltılması gerektiği vurgulandı.
3 yıllık bir çalışmanın ürünü olan, "Bu yolculukta yaşamanız ya da ölmeniz kimsenin umurunda değil" başlıklı raporda, göç için Sahra Çölünü kullanan göçmenlerin, bu tehlikeli kara geçişlerinde pek çok şiddet, insan hakları ihlali ve sömürüye maruz kaldığını ve burada ölen göçmen ölümlerinin sayısının denizlerde ölen göçmen sayısının iki katı olduğunu tahmin ettiklerinin altı çizildi.
düzensiz göçmenleri etkileyen ırkçılık ve yabancı düşmanlığının tezahürlerinin de bunda etkili olduğunun altı çizildi.
“GÖÇ YOLLARINDA İNSAN HAKLARI İHLALLERİ YAŞANIYOR”
Raporda düzensiz göçmenlerin, “İsyancı grupların, insan kaçakçılığının, fidye için adam kaçırmanın, zorla çalıştırmanın ve cinsel istismarın yaygın olduğu bölgelerden” geçmek zorunda kaldığı kaydedildi.
Raporda, düzensiz göçmenlerden alınan bilgilere göre, işkence, fiziksel şiddet, keyfi gözaltı, ölüm, fidye için adam kaçırma, cinsel şiddet ve sömürü, köleleştirme, insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, organ alma, soygun, toplu sınır dışı etme ve geri gönderme gibi insan hakları ihlallerinin yer aldığı belirtiliyor. "Güvenlik güçleri, polis, ordu, göç memurları ve sınır muhafızlarının yanı sıra suç çeteleri ve silahlı grupların bu ihlallerin ana failleri olduğu bildiriliyor." ifadelerine yer verildi.
YETERSİZ FİNANSMAN VE İNSANİ ERİŞİME İLİŞKİN KISITLAMALAR
Raporda, Orta Akdeniz göç yollarında koruma ve yardım konusunda yeterli adımlar atılmadığını ve bunun sonucunda da düzensiz göçmenlerin tehlikeli yolculuklara doğru itildiği, yetersiz finansman ve insani erişime ilişkin kısıtlamaların da yardımların önünde büyük bir engel teşkil ettiği kaydedildi.
