Bu yılın başında, kamu sektöründeki iş kotalarının liyakatsiz bir şekilde hükümete yakın isimlere verilmesine ilişkin kanun çıkarılmasına karşı öğrencilerin öncülüğünde protestolar meydana gelmişti. Aylarca süren protestolar, 700'den fazla kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açmıştı.
Protestolar sonunda Hasina, görevinden istifa ederek ağustos ayının başında Hindistan'a kaçmak zorunda kalmış; bunun üzerine, Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed Yunus liderliğindeki geçici hükümet göreve gelmişti.
Bangladeş Uluslararası Suçlar Mahkemesi Yargıcı Golam Mortuza Majumdar başkanlığındaki mahkemenin duruşmalarında savcılar, meydana gelen protestolara ilişkin, aralarında Hasina'nın da bulunduğu 50 kişi için tutuklama talep etti. Başsavcı Mohammad Tajul Islam, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"KAPSAMLI BİR SORUŞTURMA İÇİN TUTUKLAMA EMRİ ÇIKARILMASI İÇİN BAŞVURUDA BULUNDUK"
"Mahkemeye, son derece nüfuzlu olan sanıkların tutuklanmaması halinde soruşturmanın yürütülmesinin imkansız olacağı itirazında bulunduk. Kapsamlı bir soruşturma için tutuklama emri çıkarılması için başvuruda bulunduk. Mahkeme dilekçemizi kabul etti ve eski Başbakan Sheikh Hasina'nın tutuklanmasına karar verdi. Ayrıca Hasina'nın 18 Kasım'a kadar tutuklanarak mahkeme huzuruna çıkarılmasını emretti."
Bangladeşli yetkililer, bugüne kadar Hasina ve iktidardaki Awami League Partisi’nin diğer üst düzey yetkilileri hakkında "insan kaçırma, zorla kaybetme, cinayet ve toplu katliam" iddialarıyla 60'tan fazla şikayette bulunulduğunu belirtti.
“KESİNLİKLE ONU GERİ GETİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ”
Bangladeş'in fiili Dışişleri Bakanı Mohammad Touhid Hossain yaptığı açıklamada, Hasina'nın mahkeme tarafından belirlenen bir aylık süre içinde Hindistan'dan getirilmesi için her türlü çabanın gösterileceğini bildirdi. Hossain, ''Mahkeme bir ay süre verdi. Bu süre zarfında kesinlikle onu geri getirmeye çalışacağız, bizim için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.