Haber: Melis YILDIRIM - Kamera: Gurbetelli YALÇIN

(ISPARTA) - Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ''Komandolarımız, özellikle terörle mücadele operasyonlarında Türk askeri kudretinin ve cengaverliğinin en önde gelen temsilcileri oldular. Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki operasyon sahalarında, birçok kritik görevde ve bulundukları uluslararası misyonlarda komandolarımız, hep üstlendiği görevleri büyük bir başarıyla yerine getirerek asil milletimizin gurur kaynağı olmaktadırlar'' dedi.

40’ıncı Komando Eğitim Tugay Komutanlığı’nda Uzman Erbaş Komando Temel Kursu Mezuniyet ve Bröve Takma Töreni düzenlendi. Törene, Milli Savunma Bakanı Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Korgeneral Zorlu Topaloğlu, Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Ömer Ertuğrul Erbakan, Eğirdir Dağ Komando Okul Komutanı Tuğgeneral Ahmet Aşık, Genelkurmay Başkanlığı Lojistik Başkanı Tümgeneral Fethi Oltulu, Isparta Valisi Abdullah Erin, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve Milli Savunma Bakan Özel Kalem Müdürü Erbil Özdemir katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende, mezunlar adına dönem birincisi Komando Uzman Onbaşı Arif Uzdilli konuşma yapıldı. Uzdilli, ardından yaş kütüğüne dönem plaketini çaktı. Daha sonra Tuğgeneral Ahmet Aşık bir konuşma yaptı. Tuğgeneral Aşık’ın konuşmasından sonra dereceye giren kursiyerlere, kurs bitirme belgesi ile komando brövesi beratı verildi ve komando bröveleri takıldı. Mezun olan diğer uzman erbaşlara, komando bröveleri takıldı. ''Türkiye Yüzyılı Marşı''nın okunduğu törende Bakan Güler, konuşma yaptı.

''Türkiye Cumhuriyeti olarak çalışmalarımızı büyük bir gayretle yürütüyoruz''

Güler, şunları kaydetti:

''İçinden geçtiğimiz dönem, ülkemizi ve tüm dünyayı etkileyen çok boyutlu ve karmaşık güvenlik paradigmalarıyla şekillenmektedir. Bölgesel istikrarsızlıklar, sınır aşan tehditler, terörizm, siber saldırılar, düzensiz göç hareketleri, ve enerji güvenliği gibi meseleler, başta askerî olmak üzere politik, ekonomik, teknolojik ve sosyal açılardan çok yönlü tehditler oluşturmaktadır. 

Böylesine kritik bir dönemde, sadece savunmada kalmak değil, aksine ön alıcı, caydırıcı ve çok yönlü bir stratejik vizyon ile hareket etmek bizler için bir tercih değil, zorunluluktur. Bu gerçeklikten hareketle Türkiye Cumhuriyeti olarak hem ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlamak hem de bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarımızı büyük bir gayretle yürütüyoruz. Çok şükür ki sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, benimsediğimiz etkin politikalar, icra ettiğimiz sonuç odaklı faaliyetler ve hayata geçirdiğimiz kritik projeler ile çok boyutlu ve proaktif bir güvenlik mimarisi inşa etmeyi başardık. Bu mimarinin temel taşı ise yüksek disiplini, donanımı ve eğitim seviyesiyle her türlü göreve hazırlıklı olan kahraman ordumuzdur.

''Türk Silahlı Kuvvetlerimiz çeşitli vazifeleri büyük bir kararlılıkla yerine getirmekte''

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; başta terörle mücadele ve hudut güvenliği olmak üzere, denizlerimizin ve semalarımızın korunması, tatbikatlarla gücünün pekiştirilmesi dâhil, çeşitli vazifeleri büyük bir kararlılıkla yerine getirmektedir. Bu çok yönlü faaliyetlerimiz, sadece yurt içinde sınırlı kalmamakta, aynı zamanda kardeş ve dost coğrafyalarda da güvenliği, barışı, huzuru ve istikrarı tesis etmeye yönelik, artan bir ivmeyle sürdürülmektedir. Öyle ki bugün Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de, Katar’da, Kosova’da ve Bosna-Hersek’te görev yapan Mehmetçik, bu stratejik vizyonumuzu ve ülkemizin ulaştığı etkinliği sahada açıkça ortaya koymaktadır.

Komandolarımız, özellikle terörle mücadele operasyonlarında Türk askeri kudretinin ve cengaverliğinin en önde gelen temsilcileri oldular. Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki operasyon sahalarında, birçok kritik görevde ve bulundukları uluslararası misyonlarda komandolarımız, hep üstlendiği görevleri büyük bir başarıyla yerine getirerek asil milletimizin gurur kaynağı olmaktadırlar. Bugün buradan mezun ettiğimiz siz kıymetli uzmanlarımız da işte bu seçkin gücün bir parçası, birer mensubu oldunuz. Göğsünüzde taşıyacağınız komando brövesi ve takacağınız mavi berelere, sizler için büyük bir sorumluluk ve daima gurur duyacağınız bir onur olacaktır. 

Bu kapsamda şu tavsiyelerimi daima rehber edinmenizi de sizlerden istiyorum. Unutmayınız ki komando olmak; sadece zorlu şartlarda görev almak veya operasyon icra etmek değil, aynı zamanda yüksek bir ruh disiplinine sahip olmak ve karakter sağlamlığı demektir. Ayrıca, fiziki yeterliliğin yanında psikolojik dayanıklılığı yüksek bir iradeyi ve farkındalığı da gerektirir. Bu bağlamda sahada karşılaşacağınız tehlike anında, akıllı ve cesur, baskı altında sessiz, kararlı ve sebatlı, rahatlık anında ise tedbirli ve ölçülü olmalısınız. Ne kadar yetenekli olursanız olun; irade, sabır ve kararlılık vazgeçilmeziniz olmalıdır. Her şartta hazır, güçlü ve cesur olan komandolar, bu özellikleriyle daima ayaktadır ve vazifesine amadedir. 

''Hakiki mücadele yolculuğunuz asıl şimdi başlıyor''

Sizler, burada aldığınız zorlu eğitimleri tamamlayarak, sadece fiziksel değil; zihinsel ve psikolojik olarak da önemli bir eşiği aşmış bulunuyorsunuz. Ancak hakiki mücadele yolculuğunuz asıl şimdi başlıyor. Gerektiğinde her biriniz; farklı coğrafyalarda, yüksek riskli görevler üstleneceksiniz. Bu görevlerde yalnızca kendi başarılarınız değil; silah arkadaşlarınızın güvenliği, asil milletimizin huzuru ve vatanımızın bekasının sizlere emanet edildiğini asla unutmayınız.

Öte yandan, vazifelerinizden elde edeceğiniz her bir tecrübe çok kıymetlidir. Karşılaştığınız her engeli birer problem şeklinde değil, aksine sizleri geliştiren güçlü bir gelişim fırsatı olarak görmelisiniz. Zira askerlik; sürekli yenilenen, gelişen ve öğrenilen bir meslektir.

''Ordumuzun ulaştığı yüksek seviyede milli savunma sanayimizin gelişiminin payı var”

Modern harp, artık yalnızca fiziki üstünlükle değil; zihinsel çeviklik, stratejik öngörü ve teknolojik donanım ile yürütülmektedir. Bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri olarak; eğitim ve doktrin ile harp konsepti ve teknolojiyi ayrılmaz bir bütün olarak görmekte buna göre çalışmalarımızı icra etmekteyiz. Şanlı ordumuzun bugün ulaştığı bu yüksek seviyede, yerli ve milli savunma sanayimizin gelişiminin de müstesna bir payı olduğunu vurgulamak isterim. Öyle ki son yıllarda Silahlı Kuvvetlerimizin hizmetine sunulan milli piyade tüfeklerimiz, fırtına obüslerimiz, farklı çap ve kabiliyette yerli füzeler ve modernize edilmiş zırhlı araçlarımız, İHA ve SİHA’larımız ile deniz harp sistemlerimiz hem caydırıcılığımızı artırmış hem de operasyonel gücümüzü büyük ölçüde yükseltmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bunların yanı sıra sahip olduğu nitelikli personeliyle her geçen gün gücüne güç katmaktadır. Sizler de bugün brövelerinizi gururla takarak kıymetli ve tarihî bir adım atıyorsunuz. 

Ülkemizin bekasını koruma azmimiz ve kararlılığımız ile daha büyük ve güçlü Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda sürdürdüğümüz faaliyetlerde görev alacak bu kutsal misyonun birer parçası olacaksınız. Bunun bilincinde olan sizlerin tüm görevlerinizi yüksek bir aidiyet duygusuyla yerine getirerek Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve ülkemize nice önemli hizmetlerde bulunacağınıza yürekten inanıyorum.''

Kaynak: ANKA