Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Mecli, Kasım ayı Olağan Toplantısı’nın birinci oturumunu belediye önünde halkla birlikte gerçekleştirdi. Eş Başkanlar Serra Bucak ile Doğan Hatun başkanlığında belediye önünde yapılan toplantıya, meclis üyeleri ve yurttaşlar katılım sağladı. Toplantıda, belediyenin çalışmalarını içeren sinevizyon gösterimi yapıldı. Eş Başkanlar, toplantı öncesi meclis üyeleri ve halkla selamlaştı.
‘OHAL sürecinin yaşadığı antidemokratik sürece tanıklık ediyoruz’
Toplantının açılışında konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, belediyelere kayyum atamalarına tepki göstererek, şöyle konuştu:“31 Mart yerel seçimleri sonrası bir irade ortaya çıktı. Ne yazık ki Van ile başlayan, Hakkari ile süren ve en son Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti ile devam eden kayyumla bir kez daha karşı karşıyayız. 2016’da OHAL süreciyle başlayan ama her nedense yerel seçimler ve halkımızın iradesini ortaya koyduğu kentlerde OHAL sürecinin yaşandığı antidemokratik sürece tanıklık ediyoruz. Bu gayri-meşru sistemi tanımıyoruz. Bu gaspı kabul etmiyoruz. Kayyumlar 8 yılda başta belediyeler olmak üzere talan, enkaz sistemi yarattılar ve içi boşaltılmış bir yerel yönetimler alanı inşa ettiler. Kentlerimizi hem toplumsal hem de ekonomik anlamda çok ağır bir tabloyla karşı karşıya bıraktılar. Biz bu tabloyu kabul etmiyoruz. Seçilmiş belediye eş başkanlarının, meclis üyelerinin, bu halkın sözü olmasını, yine belediye çalışanlarının tüm birimleriyle bu halkın sesi, sözü olmasını savunuyoruz. Belediyeler bizimdir, gaspa izin vermiyoruz.”
Bucak’ın konuşmasının ardından toplantıya geçildi. Toplantıda gündem maddeleri tek tek okunarak oylamaya sunuldu.
‘Halk size, halkları birbirine düşman edin diye oy vermedi’
Meclis’in kapanışında konuşan Eş Başkan Doğan Hatun ise, ilk defa halka açık bir şekilde toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, DEM Partili meclis üyelerinin dışındaki partilerin toplantıya katılmamasını eleştirdi. Ülkenin kutuplaştırmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Hatun, şunları kaydetti:
“Uygulanan politikalar maalesef halkları birbirine düşman eden, farklı siyasi görüşleri kin ve nefrete teşvik eden uygulamalarla ülke karşı karşıya. Bunun uygulamadaki ismi kayyum. Elbette ki bu uygulamanın bir siyasi sorumluluğu vardır. Siyasi sorumluluk sahibi olan iktidarın bu ülkeyi yönetemeyişinin bir saldırganlığı olarak değerlendiriyoruz bunu. Ülkenin siyasetinde çözüm için önerisi olsaydı ülkede yaşayan bütün halklara bu öneriyi sunar, bir uzlaşıyla bütün sorunlar çözülürdü. Çözüm becerisi göstermeyen iktidar bu ülkeyi yönetemeyecek duruma gelince halkları birbirine düşüren politikalara başvurdular. Eğer bu ülkeyi yönetemiyorsanız bunu cesurca halklara söyleyebilirsiniz. Ülkeyi seçime götürebilirsiniz. Kendinizi geri çekebilirsiniz. Bu ülkenin halklarını birbirine düşman edecek politikalara başvurma hakkınız yok. Halk size, halkları birbirine düşman edin diye oy vermedi. Varsa Ortadoğu’daki bu savaşa çözüm önerisi Meclis’e getirin. Kürt sorunu çözümü için, çözüm öneriniz meclise getirin. Siyasi parti temsilcileri fikirlerini elbette ki sizlerle paylaşacaktır. Halkı esas almayan bütün iktidarların aldığı yer ancak çöp sepetleri olmuştur. Bu ülke kin ve nefrete doymuştur. Ortadoğu’nun bütün halkları kan dökmeye doymuştur. Çözüm önerisi olan amasız bütün siyasi partilere çağrıda bulunuyorum. Varsa çözüm öneriniz meclis bunun tartışma yeridir, çözüm üretecek yegane yerdir. Halkı karşınıza alacak politikalardan, kayyumlardan vazgeçin. Kayyum size kaybettirir, kimseye kazandırmaz, halkın siyasi görüşlerini değiştirmez.”
Toplantı talep ve önerilerin ardından sonlandırıldı.