Kütahya Gazi Emet’in 102. Kurtuluş günü etkinliklerinde konuşan MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, ''Atatürk ve silah arkadaşlarına laf edenlerin kanlarından şüphe ederim'' dedi.
''EĞER BİR DEVLET VE MİLLETİNİZ YOKSA HİÇBİR ŞEYİN ÖNEMİ YOK''
MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, sıklıkla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ifadelerine yer vererek yaptığı konuşmasına şu sözlerle başladı:
''1071 yılında tapusunu aldığımız bu vatan bu toprak 100 yıl önce 7 düvel tarafından işgal edilmek istendi. İşte o zaman vatan evlatları başlarında Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere çıktılar ve 1000 yıldır bizim mirasımız olan vatanımızı savundular. Gündüz Emet içme suyu açılış programında yaptığım konuşmada dedim ki 100 yıl önce dedelerimiz bu dağlarda düşman kovaladı, şimdide onun torunları bu dağlarda su arıyor, maden arıyor arıyor. Güçlü bir devlet güçlü bir millet olmanın yollarını arıyor. Şahsi varlığınız ne olursa olsun eğer bir devlet ve milletiniz yoksa hiçbir şeyin önemi yok.''
''ATATÜRK DEMEK TÜRKİYE DEMEKTİR''
Bazı kesimlerin Atatürk ve silah arkadaşlarına yönelik yapılan sözleri eleştiri altında yaptıkları saçmalıklar olarak ifade eden Erbaş konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
''Kendilerini bilmez bazı kesimlerin Atatürk ve silah arkadaşlarına yönelik eleştiri adı altında yaptıkları saçmalıklarına sayın genel başkanımız Devlet Bahçeli'nin yaptığı konuşma ile cevap vermek istiyorum. 'Milletimizin kırımızı çizgisi Atatürk’tür. Atatürk demek Türkiye demektir. Atatürk demek Cumhuriyet demektir. Onu rahmetle saygıyla anmak, onun ilkelerine sahip çıkmak her Türk vatandaşın milli görevidir.’
Atatürk ve silah arkadaşlarına laf edenlerin kanlarından şüphe ederim.''
Memlekette bayrak inmiyor, ezanlar susmuyorsa bunu Atatürk ve silah arkadaşlarına borçlu olunduğunu ifade eden Erbaş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
''Genel başkanımızın hitabı ile söylüyorum. Ey meczublar, ey kansızlar, ey 100 yıl önce denize döktüklerimizin torunları, Atatürk’ümüz ve silah arkadaşlarından elinizi çekin. Yoksa dedelerinizi 100 yıl önce nasıl dövdüyksek şimdi buradada sizleri gömeriz. Eğer Kurtuluş savaşını anlatıyorsanız, eğer milli mücadeleyi anlatıyorsanız, Kütahya’dan bahsediyorsanız Emet Cevizdereyi anlatmalısınız. Cevizdere bilmeden Kurtuluş savaşını anlatamazsınız. Kütahya'dan bahsetmeden anlatamazsınız. Bu memlekette bayrak inmiyor, ezanlar susmuyorsa bunu borçlu olduğumuz Atatürk ve silah arkadaşlarına dua etmelisiniz. İmanınız bunu gerektiriyor. Dinimizde bunu gerektiriyor. Bunun dışındakilerin hepsi lafıgüzaftır.''
