Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Gezi davası kapsamında iki buçuk yıldır cezaevinde bulunan, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen serbest bırakılmayan ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay ile ilgili olarak hükümetten savunma talep etti.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen konuyla ilgili TV Nota’ya özel açıklamalarda bulundu.

Arkadaşı telefonunu alıp kaçtı! Arkadaşı telefonunu alıp kaçtı!

“HUKUK İLKELERİNE AYKIRIDIR”

Can Atalay’ın dokunulmazlığının dikkate alınmadan dosyasının kesinleştirildiğini ifade eden Ekmen, “Bu şekilde Can Atalay’ın cezaevinde tutulmasını doğru bulmuyoruz. Seçildiği anda tahliye edilmeliydi. Anayasa Mahkemesi’nin kararının tanınmaması, Yargıtay’ın da bunun üzerine suç duyurusunda bulunması hukuk ilkelerine aykırıdır” dedi.

“ÜMİT EDİYORUZ Kİ AİHM KARARLARI DİKKATE ALINIR”

Ekmen, Türkiye’nin AİHM kararlarını başka zamanlarda da tanımadığını söyleyerek “Ümit ediyoruz ki hem Can Atalay hem başka mağdurlar açısından AİHM kararlarının dikkate alındığı bir anlayışa geçer bu iktidar” ifadelerini kullandı.

AİHM TÜRKİYE'YE NE SORDU?

Hukukçu Kadir Öztürk sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda AİHM’nin Türkiye’ye Can Atalay ile ilgili yönelttiği soruları yayınladı. Sorular şöyle;

"1. Anayasa Mahkemesinin, milletvekili seçilmesinin ardından devam eden tutukluluğu nedeniyle ihlal tespitini dikkate alarak, başvuran Sözleşme'nin 5 § 1 maddesini ihlal edecek şekilde özgürlüğünden mahrum bırakılmış mıdır? Özellikle, Anayasa Mahkemesinin 25 Ekim ve 21 Aralık 2023 tarihli, başvuranın cezaevinden tahliyesine ve aleyhindeki ceza yargılamasının yeniden başlatılmasına ve askıya alınmasına hükmeden kararları göz önünde bulundurulduğunda, başvuranın özgürlüğünden mahrum bırakılmaya devam edilmesi, 5 § 1 maddesinin amaçları doğrultusunda 'hukuka uygun' ve 'kanunla öngörülen usule uygun' muydu (bkz. mutatis mutandis, Mehmet Hasan Altan / Türkiye, no. 13237/17, § 139, 20 Mart 2018)?

2. Başvuran, Sözleşme'nin 5 § 4 maddesinin gerektirdiği şekilde, tutukluluğunun yasallığına itiraz edebileceği etkili bir prosedüre sahip miydi? Özellikle, Anayasa Mahkemesinin başvuranın devam eden tutukluluğunun yasal olmadığı tespitine rağmen Yargıtayın başvuranı tahliye etmeyi reddetmesi nedeniyle bu hüküm ihlal edilmiş midir (bkz. Khlaifia ve Diğerleri / İtalya [BD], no. 16483/12, §§ 128-31, 15 Aralık 2016, ve Yılmaz Aydemir / Türkiye, no. 61808/19, §§ 36-38, 23 Mayıs 2023)?

3. Başvuranın Sözleşme'nin 5. maddesi ve Sözleşme'ye Ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesine tekabül eden haklarının ihlal edildiğini tespit eden Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasına ilişkin yargılamalara Sözleşme'nin 6. maddesi uygulanabilir mi? Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararlarının uygulanmaması nedeniyle başvuranın Sözleşme'nin 6 § 1 maddesi kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı ihlal edilmiş midir (ilgili ilkeler için bkz. Bursa Barosu Başkanlığı ve Diğerleri / Türkiye, no. 25680/05, §§ 133-35, 19 Haziran 2018, diğer referanslarla birlikte)?

4. Başvurucunun seçildikten sonra tutukluluğunun devam etmesi ve nihayetinde milletvekili statüsünü kaybetmesi nedeniyle Sözleşme'ye Ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesi uyarınca serbest seçimlerde milletvekili seçilme hakkı ihlal edilmiş midir (bkz. Selahattin Demirtaş/Türkiye (no. 2) [BD], no. 14305/17, § 386, 22 Aralık 2020)?"

Muhabir: Fatma Nur Vural