(TBMM) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, siyasi rakibimiz olarak, giderek dibe batan CHP’den şikâyetçi değiliz. Bugün dediğini yarın tevil eden, sürekli tekzip yiyen, sürekli yalanlanan bir CHP Genel Başkanı, bizim işimize gelir. Biz, sadece CHP’ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:
"AK Parti olarak bundan 15 yıl önce '2023 vizyonu' dedik, Allah’ın izniyle bu hedefe ulaştık. Şimdi 2053 diyoruz. Siz bakmayın 2053’ün uzak bir tarih gibi göründüğüne. AK Parti iktidara geldiğinde, 2025 de çok uzak bir tarih gibiydi… Gazete manşetlerinden bize ve partimize ömür biçenler olmuştu. Kehanette bulunanlar, nefesimizin kesileceğini iddia edenler çıkmıştı. Elhamdülillah her defasında onları hayal kırıklığına uğrattık. Üstadın ifadesiyle 'pekleşe pekleşe' yolumuza devam ettik ve ediyoruz.
"Biz dosdoğru oldukça, önümüzde daha nice kapıların açıldığını göreceğiz"
Unutmayın sel gider kum kalır. Aslolan, milletimizle aramızdaki bağdır. Aslolan, 86 milyona kazandırdığımız eşsiz hizmetlerdir. Aslolan, 81 vilayetin her karışına yaptığımız yatırımlardır. Aslolan, hizmetkarı olmaktan daima şeref duyduğumuz necip milletimizin hayır duasıdır. Biz dosdoğru oldukça, önümüzde daha nice kapıların açıldığını göreceğiz. Biz samimi oldukça, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak daha nice başarı hikayeleri yazacak, inşallah daha nice zafer türküleri söyleyeceğiz. Rabbimiz aynı zamanda bizlere, 'İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır' buyuruyor. Biz hiçbir vakit, muhalefetin yaptığı gibi, karşımızdakilerin tökezlemesini bekleyip, ortaya çıkan hasılanın üzerine konmaya çalışan 'beleşçilerden' olmadık. Her zaman bileğimizin gücüne, döktüğümüz alın terine güvendik. Dolayısıyla her ne murat ediyorsak; çalışarak, emek vererek, fedakârlık yaparak, bitip tükenmeyen bir mücadeleyle elde edeceğiz. 86 milyonun tamamına ulaşmanın derdini ve gayesini taşıyacağız. Açıkça ifade etmek isterim ki, 'armut piş ağzıma düş' anlayışının bizim tasavvurumuzda yeri yoktur.
"Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır, işidir, hevesidir"
Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır, işidir, hevesidir. Bunlar; ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, hiçbir vizyonları, hiçbir programları, projeleri olmadığı halde, her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Sandıkta seçmenden tokadı yiyince de, başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya. Kendilerinin, içinde hiçbir şey olmayan boş çuval gibi ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek, kabullenmek istemezler. Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri, daha önce de söylediğim gibi, toksik muhalefet anlayışıdır. CHP, Meclis’teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisi. Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasından en az iktidar partisi, en az bizim kadar, onlar da sorumlu. Ama CHP’nin başındaki zata bakıyorsunuz, FETÖ’cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor. Liseli gençlerimizi kullandırtmadığı için Milli Eğitim Bakanımıza; ekonomimize yönelik oyunlarını bozduğu için Hazine ve Maliye Bakanımıza; yalanlarını yüzlerine vurduğu için İçişleri Bakanımıza; yolsuzluk iddialarının üzerine korkusuzca gittikleri için yargı mensuplarımıza; sokak terörüne izin vermedikleri için emniyet güçlerimize saldırarak, ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyor. Batıdaki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken; kendi partisini 'ahtapot' gibi saran rüşvetçileri, arsızları, sahtekârları demokrasi kahramanı ilan ediyor.
Yabancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak, sadece kendisini değil; partisini ve ülkesini de utandırıyor. Ettiği lafların içi tamamen boş. Nezaket deseniz, hak getire. Üslup deseniz, neye benzetsek ona haksızlık edeceğimiz derecede berbat. Buradan, şahsımız, kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza yaptığı hakaretleri, kullandığı çirkin ve seviyesiz ifadeleri, CHP Genel Başkanı ve şürekasına misliyle iade ediyorum. Kusura bakmasın, biz ne kimseye hürmetsizlik ederiz; ne de yol ve dava arkadaşlarımıza edepsizlik yapılmasına sessiz kalırız.
Tabii bir de Sayın Özel, aklına her estiğinde, kendince bize meydan okuyor. Yahu insan önce bir aynaya bakar. İnsan önce kendini bir ölçer, tartar, sigaya çeker. Senin siyaset seviyen, bırakınız bizi, bırakınız buradaki heyeti, herhangi bir şehrimizin herhangi bir mahallesindeki parti temsilcimizin bile fersah fersah gerisinde. Bir de kalkmış, bu perperişan haliyle Cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı ama sonuç ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde tarih oldu. Şimdi ne kapısını çalan, ne halini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028’e kadar yetecek mi, hep birlikte izleyip göreceğiz.
"CHP Genel Başkanı, önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın, ondan sonra 'ne diyor' diye kulak kabartırız"
Eskiler, 'Keçiyi yardan uçuran bir tutam otmuş' derler. Bakalım, Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek? Bizim milletimize kazandırdığımız binlerce hizmetten herhangi birinin zekatı, bu kişinin ömrü boyunca yaptığı siyasetle elde ettiği neticeleri ona, yüze, bine katlar. CHP Genel Başkanı, önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın, ondan sonra 'ne diyor' diye kulak kabartırız. Girdiği bu yanlış yolda ısrar ederse, kendisini muhatap almayız. Hatalarından dönene, kendisine biraz çeki-düzen verene kadar bu şahsı, kendi partisindeki ayak oyunlarıyla oyalanmaya, edep ve adap yoksunu üslubunun içinde debelenmeye mahkûm ediyoruz.
'İzahı olmayanın mizahı olur' diye meşhur bir söz var. CHP’de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmak mümkün değil. Güya her işlerinde 'şeffaf' olacaklardı; ama gördük ki, bantçı olup çıkmışlar. Burada şunun da bilinmesini isterim; Biz, siyasi rakibimiz olarak, giderek dibe batan CHP’den şikâyetçi değiliz. Bugün dediğini yarın tevil eden, sürekli tekzip yiyen, sürekli yalanlanan bir CHP Genel Başkanı, bizim işimize gelir. Biz, sadece CHP’ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz. Karşımızda, demokratik bir ülkeye yakışır üsluba ve ahlaka sahip muhalefet olmadığı için, sözümüzü doğrudan milletimize söylüyoruz. Çünkü bizim ülkemiz ve milletimiz için, gençlerimiz ve hanım kardeşlerimiz için, emekçilerimiz ve girişimcilerimiz için, evlatlarımızın aydınlık geleceği için yapmamız gereken daha çok işimiz var."
(SÜRECEK)