Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi’nin 106. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Bakü’de düzenlenen Parlamentarizm: Gelenekler ve Perspektifler konulu Uluslararası Parlamento Konferansın’da açıklamalarda bulundu.
“BU, TÜRK YURDUNUN SON YÜZYILLARDA KAZANDIĞI EN ÖNEMLİ ZAFERLERDEN BİRİDİR”
Azerbaycanlı muhabirlerin sorularını yanıtlayan Erbaş, “Can Azerbaycan 25 yıldır çok büyük yerlere geldi. Ama her şeyden önemlisi işgal altındaki topraklarını kurtardı günlük o büyük zafer sonucunda ben başkomutan Aliyev nezdinde bütün Azerbaycan’a tekrar tebriklerimi iletiyorum. Bu, Türk yurdunun son yüzyıllarda kazandığı en önemli zaferlerden biridir. Ben şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza, gazilerimize de uzun ömürler, sağlık, afiyet diliyorum. 44 günlük savaş ve başkomutan Sayın Aliyev yüzyıllarca konuşulacaktır. Hem Can Azerbaycan’ın meclisinin 106. kuruluş yıl dönümü için burada olmaktan çok mutluyum. TBMM’den çok büyük, kalabalık bir grupla geldik. Herhalde tarihinde ilk defa bu kadar büyük bir grupla geliyoruz. Hemen hemen bütün partilerimizden üyelerle can Azerbaycan’ın bu güzel gününde sizlerle bir arada olmak için geldik” dedi.
“AZERBAYCAN YALNIZCA KENDİ TOPRAKLARINI İSTEDİ”
“Türkiye heyetinin temsilcilerinin, Azerbaycan’ın problemlerini, zaferlerini kendilerinin gibi özümsemeleri bizi çok duygulandırıyor” diyen muhabire “Sizin derdiniz, bizim derdimiz; sizin mutluluğumuz, bizim mutluluğumuzdur” şeklinde karşılık veren Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Zengezur Koridoru mutlaka açılmalıdır. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı Aliyev de devamlı ısrarla Ermenistan’ın topraklarıyla hiçbir problemi olmadığını fakat kendi topraklarımıza sahip çıkmamız gerektiğini, Karabağ’ın Azerbaycan’ın öz vatanı olduğunu beyan ediyor. Bunu bir düşmanlık diliyle söylemiyor. Diyor ki ‘Gelin birlikte de iş birliği yapabiliriz, savaşa son verelim.’ Çünkü ne Türkiye’nin ne Azerbaycan’ın Ermenistan topraklarıyla ilgili bir problemi yok. Azerbaycan yalnızca kendi topraklarını istedi. Ama gördüğüm şu; hem Azerbaycan hem Türkiye el ele vermiş, gerçekten hem bu turan coğrafyasında, Orta Asya’da hem de dünyaya çok güzel örnek oluyor.”
“EKONOMİMİZ HEP BERABER DAHA GÜZEL DAHA İYİ YERLERE GELSİN”
Ahmet Erbaş, Kerkük’ten gelen milletvekilinin biraz önceki konuşmasını dinledim, dedi ki “Ne zaman başımız sıkışsa, bu dünyada arkamızda iki tane devlet var; biri Türkiye, biri Azerbaycan.” İnanıyorum ki dünyanın neresinde olursa olsun, kim bir sıkıntıya düşerse, özellikle kendi milletimize mensuplardan birinin derdi olursa bu iki millet koşa koşa gider, her zaman yanında olur. Yeter ki bu birlik beraberlik ve muhabbetimiz devam etsin, inkişaflarımız devam etsin, ekonomimiz hep beraber daha güzel daha iyi yerlere gelsin” diye kaydetti.
“ŞİMDİ ‘ÜÇ DEVLET, BİR MİLLET’ DİYORUZ”
“Can Azerbaycan’ın cumhurbaşkanının talimatlarıyla, bu meclisin kurduğu Kuzey Kıbrıs Dostlu Grubu’nu da çok önemsiyorum” ifadesini kullanan Erbaş, “Tarihte ilk kez Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle dostluk grubu kuruldu. Buradaki değerli milletvekilleri geldi, Kıbrıs’ta onları ağırladık. Ben aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşıyım, orada yaşıyorum. Kütahya milletvekiliyim ama yaşantım orada. Biz daha önce ‘İki devlet bir millet’ diyorduk, şimdi ‘Üç devlet, bir millet’ diyoruz, buna Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de ekliyoruz. Orta Asya coğrafyasında bu öncülüğü Azerbaycan’ın yapması, bu öncülüğün yapılması için ilk adımı atan Sayın Aliyev’in talimat verip bu yolda yürümesi ve bu meclisin de bu şekilde arkasından devam etmesi, bizler için de son derece umutlu ve güzel haberlerdir. İnşallah bu, diğer ülkelere de örnek olacaktır” şeklinde konuştu.
“ARTIK TERCÜMANLAR ARACILIĞIYLA ANLAŞMAKTAN VAZGEÇMELİYİZ”
“Turan kapısının açılmasıyla Türk coğrafyasını birleştiren daha kısa yollar bulunacak ki bu da bizim birliğimizi sağlamlaştırsın” yorumunda bulunan muhabire “Bu yollar önemli ama turan coğrafyasında birinci önceliğimiz, tek alfabe ve tek dil olmalı” diyen Erbaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bunun için güzel adımlar atılıyor. Türk Devletleri Teşkilatında da bununla ilgili kararlar alınıyor. Bu coğrafyanın mutlaka ortak dil ve ortak alfabeye geçmesi lazım. Çünkü artık tercümanlar aracılığıyla anlaşmaktan vazgeçmeliyiz. Hepimizin lehçelerimizle birlikte birbirimizi anlamamız gerekiyor. Bu birlikteliği sağlarsak dinimiz bir, dilimiz bir olur, bundan sonra bütün dünyaya kafa tutan bir birlikteliğimiz olur.”
“KİMSE BUNLARIN BU HİKÂYELERİNE İNANMAMAYA BAŞLADI”
Erbaş, son olarak “Benim bildiğim kadarıyla Ermenistan gibi başka ülkeleri işgal etmek hakkında anayasasına madde koyan başka bir ülke yok. Dünyada da yalnız kaldılar. Güvendikleri dağların hepsine karlar yağdı. Hiçbiri yanlarına gelmedi, çünkü haksızlar. Haksız mücadelelerinde Avrupa, ağabeyleri bir yere kadar durdu ama ‘Artık yeter’ dedi. Bunların bu şımarıklarına, gereksiz toprak iddialarına onların da yapabileceği bir şey yok. Türkiye’ye karşı soykırım iddialarından da el çekmiyorlar. Dikkat ederseniz bu trendler gittikçe azalmaya başladı, artık kimse bunların bu hikâyelerine inanmamaya başladı. Barış istiyorlarsa önce bu savaşçı söylemlerinden vazgeçmeliler. Barış isteyen insanların önce barışçıl bir çıkış yapması lazım” dedi.