Adnan Oktar silahlı suç örgütünün avukatlar ve sosyal medya grupları aracılığıyla yeni üye kazandırma faaliyetlerine ilişkin "güncel yapılanma" davası, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti. Örgüt elebaşı Adnan Oktar, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılırken, tutuksuz sanıklar ve avukatları mahkemede hazır bulundu.
SUÇ ÖRGÜTÜ KURMAK VE YÖNETMEKTEN 12 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasında Adnan Oktar'ın "suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 12 yıla kadar hapsini, tutuksuz sanıklar Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın ise "örgüt yöneticiliği" suçundan ayrı ayrı 5 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Diğer 11 tutuksuz sanık için "suç örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.
KARAR 20 OCAK 2025'TE AÇIKLANACAK
Avukatların savunma için süre talebi kabul edilirken, mahkeme Adnan Oktar'ın avukatlarıyla görüş kısıtlılığı kararını kaldırdı. Kararın 20 Ocak 2025'te açıklanacağı belirtilerek duruşma ertelendi.
"TUTUKLULUKTAN DOLAYI BENİM BİR RAHATSIZLIĞIM YOK"
Adnan Oktar, mütalaaya karşı savunmalar için süre verilmeden ve duruşma ertelenmeden önce yaptığı konuşmada, "Bizim tutukluluğumuz diye bir şey yoktur. Herkes kendi beyninin içinde yaşıyor, bunun dışında ne olduğunu kimse bilmiyor. Tutukluluktan dolayı benim bir rahatsızlığım yok, herkes tutuklu şu an. Mahkemedeki herkes, hakimler, savcılar, polisler, devletin bütün elemanları ve halk. Bu bilimsel bir gerçek. Herkes kafatasının içinde Allah tarafından hapsedilmiştir. Bunu bütün dünyanın bilmesi için söylüyorum. Mahkeme görüntüsü de beynimizin içinde oluyor, siz de beni beyninizin içinde görüyorsunuz. Bunu konuşamıyorlar, ben konuşulmasını istiyorum. Ayrıca bütün gazeteciler, televizyon yöneticileri bunlar da çok etkin olduklarını zannediyorlar. Onlar da beyninin içinde yaşıyorlar. İnsanlar bu gerçeği bilse konu tamamen kökünden kapanmış olacak" ifadelerini kullandı.