Kaliforniya’da 130 yıllık bir aradan sonra yeniden suyla dolan ve çevresinde büyük bir değişime neden olan Tulare Gölü, binlerce dönümlük tarım arazisini sular altında bırakarak dikkatleri üzerine çekti.

TARİHİ GÖLÜN YENİDEN DOĞUŞU

Kaliforniya’nın San Joaquin Vadisi’nde bulunan Tulare Gölü, 1850’li yıllarda tamamen kurumuştu. Kuruma süreci, bölgedeki ekosistem ve yerli halkın yaşam düzeni pahasına yapılan yoğun insan müdahaleleriyle hızlandırılmıştı. Ancak 2023 yılında, güçlü kış fırtınaları ve Sierra Nevada Dağları’ndaki kar erimeleri, gölü yeniden doldurdu.

Bir zamanlar 160 kilometre uzunluğunda ve 48 kilometre genişliğinde olan bu devasa göl, bu dönüşüyle birlikte 94 bin dönümlük tarım arazisini sular altında bıraktı.

EKOSİSTEMİN YENİDEN CANLANIŞI

Gölün geri dönüşü, bölgedeki kaybolmuş ekosistemi de yeniden harekete geçirdi. On yıllardır ilk kez ördekler ve su kuşları göl kıyılarına akın etti, kurbağalar ise göl çevresinde yeni bir yaşam alanı buldu. Ancak bu doğa mucizesi, büyük ekonomik kayıpları da beraberinde getirdi; verimli tarım arazileri, hayvan çiftlikleri ve depolama alanları göl sularının altında kaldı.

YERLİ HALKIN TARİHİ BAĞI

Tulare Gölü, yerli Tachi Yokut kabilesi tarafından "Pa’ashi" olarak adlandırılıyor ve bir zamanlar kabile yaşamının merkezindeydi. Ancak gölün boşaltılmasıyla birlikte kabile üyeleri topraklarını terk etmek zorunda kaldı. 19. yüzyılda uygulanan bir sistemle, göl çevresindeki arazileri kurutmayı başaranlara mülkiyet hakkı verilmesi, yerli toplulukların bölgedeki etkisini iyice azalttı.

MODERN DÖNEMDE ENDİŞELER

Gölün geri dönmesi, beraberinde ciddi çevresel ve ekonomik kaygılar da getirdi. Göl suları sadece tarım arazilerini değil, aynı zamanda gübre, hayvan atıkları ve elektrik kabloları gibi zararlı maddeler içeren depolama alanlarını da etkiledi. Bu durum, gölün yeniden doğmasının ekosisteme zarar verme riskini de beraberinde getirdi.

Tulare Gölü’nün geleceği belirsizliğini koruyor. Uzmanlar, gölün tekrar kaybolabileceği döngüsel bir süreç yaşanacağını öngörüyor. Ancak bu olay, doğanın insan müdahalelerine rağmen kendi düzenini nasıl geri kazanabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Kaynak: Haber Merkezi