Dava, Gaziantep Barosu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının müdahil olmasıyla kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Şüpheli babanın savunması duruşmada büyük tepki toplarken, adaletin yerini bulması için davanın takipçisi olunacağı ifade edildi.
Gaziantep’te 39 yaşındaki M.D. isimli anne, gece 10 yaşındaki kızı B.D.’nin odasında uyurken, 74 yaşındaki eşi A.D.’nin öz kızına istismarda bulunduğuna şahit oldu. Anne M.D., eşinden şikayetçi olarak konuyu yargıya taşıdı.
"KIZIMI SEN SANDIM"
Daha önce tutuksuz yargılanan A.D., dün görülen duruşmada mahkemeye sunulan ses kayıtlarının ardından tutuklandı. M.D., eşinin istismarı kabul ettiği bir telefon konuşmasını delil olarak mahkemeye sundu. Şüpheli babanın telefonda, "Kızımı sen sandım" diyerek kendini savunduğu öğrenildi.
Mahkemeye sunulan iddianamede, şüpheli A.D.’nin, 39 yaşındaki eşi ile 10 yaşındaki öz kızını karıştırdığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı.
Davanın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ile Gaziantep Barosu tarafından bir basın açıklaması yapılarak, adaletin sağlanması için sürecin takipçisi olacaklarını belirttiler. Olay, kamuoyunda büyük tepki topladı.
"DİLERİZ ADALETLİ VE ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLÜR"
Basın açıklamasını gerçekleştiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Avukatlarından Gizem Öztürk, davaya ilişkin “Bugün görülen duruşmada sanık, yeterli suç şüphesi görülmekle ve öz çocuğuna yönelik yapmış olduğu istismar suçu sebebiyle tutuklandı. Tutuklu yargılanacak. Dileriz ki yargılama sonucuna kadar adaletli ve etkin soruşturma yürütülür” ifadelerini kullandı.
Av. Öztürk açıklamasının devamında şunları kaydetti:
"SUÇ TEŞKİL EDEN DURUM TOPLUMDA BİREY OLMA HAKKINI İHLAL ETMEKTEDİR"
“Failler elini kolunu sallayarak gezerken, istismarın, şiddetin kadın cinayetlerinin en yoğun şekilde olduğu yer yine aile iken politikalar hiçbir işe yaramıyor. Bunu artık gördük, görüyoruz, göreceğiz. Yetkililerin önceliği kadınları, çocukları korumaktır. Biz her zaman adaletin sağlanması için elimizden geleni yapacağız. Çünkü adaletin yerini bulması sadece mağdurların değil, suç potansiyel faillere büyük cesaret veriyor. Maalesef bunun örneklerini çok yakın zamanda bile gördük. Bu olaylar sadece mağdurun ya da ailenin değil, bizlerin de tüm toplum olarak ortak mücadelesidir. Fail tarafından suç teşkil eden durum sadece mağdurun vücut bütünlüğünü ihlal etmemektedir. Aynı zamanda bir çocuğun, çocuk olma, ergin olma kadın olma haklarını ve toplumda bir birey olma hakkını ihlal etmektedir”
İşlenen suçun büyüklüğüne vurgu yapan Av. Öztürk, yetkililere seslenerek, “Bizim yetkililerden isteklerimiz; olayların eksiksiz, etkisiz, tarafsız şekilde soruşturulması, faillerin en adil şekilde cezalandırılması, mağdurun fiziksel ve psikolojik olarak korunması ve önlemler alınması, çocuk koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi ve bu tür olayların önlenmesi için kapsamlı politikaların hayata geçirilmesidir. İmzacısı olduğunuz Lanzarote Sözleşmesi’ni uygulamanızı istiyoruz. 6284 sayılı kanunu, sizin tasarladığınız, sizin hazırladığınız kanunu, sizin uygulamanızı talep ediyoruz. Her bireyi çocuk haklarını koruma mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz. İlgili kurumu görevini yapmaya çağırıyoruz. Sessiz kalmayacağız, adalet sağlanana kadar takipçisi olacağız. Çocuklardan elinizi çekeceksiniz. Hiçbir kadın yalnız yürümeyecek. Her çocuk, her kadın özgür olana kadar mücadelemiz devam edecek” ifadelerini kullandı.